30 Eylül 2009 Çarşamba

Twilight / Alacakaranlık izlencesi ...



Hayır yani , ben bu serinin filmlerini de izliyorum :) Bağımlıyım , ‘ben de bağımlıyım ‘ ; sağ elimi havaya kaldırarak kabul ediyorum :)

Filmini beğenmedim , çoğunluk kötülerken kitap’tan filme aktarılmış hikayeleri ,okuduğum bir şeyi izlemek bana güzel gelmiştir hep ,bundandır sesiz sessiz dururum bir köşede,. Severim çünkü benim kafamda okurken canlananları , başkasının gözüyle görmeyi.Bu sefer de ben beğenmedim işte ...



Karakterler daha sıcaktı sanki okurken , Bella’yı bilerek mi bu kadar ifadesiz yapmışlar acaba?
Başka bir insan seni sırtında taşıyarak saatte bilmem kaç km/hız ile gidiyor , metrelerce yükseğe tırmanıyor , hanım kızımızın yüzündeki ifade soldaki gibi ...

Edward Orlando Bloom gibi canlanmıştı gözümde . Elf/güzellik çağrışımından olabilir , Edward da filmde ayrı bir küçük Emrah idi sanki .. Kızlar hastası biliyorum ama göz gördü , söylemem gerek işte ;)


Hikayeye sadık kalınmış olması dışında pek de tutmadım bu filmi. Ömür Gedik'e sorarız bir de :p

28 Eylül 2009 Pazartesi

Bienal İstanbul 2009




Eşe dosta hava atmayalım , 'hiç bir sene kaçırmam bienal'i' , hastasıyım sanat'ın diye :) Kelime anlamı olarak 'bienal' iki senede bir demekmiş ve iki senede bir düzenleniyor. Modern sanatın sergilenmesi , sanatçının iç dünyasının karmaşıklığı .. :) bilemiyorum ne diyeceğimi ama anlaşılması güç bir şey şu bienalde gördüklerim.

Rahatça söyleyebileceğim sanat sanat içindi ,bu sebeple de rehber ile gezmek gerekiyordu sanırım, çeşitli sebeplerdenbiz rehbersiz gezdik; 4 arkadaş kafa kafaya verip anlamaya çalıştık . Çok etkileyici kısımlar vardı kendi adıma , Azerbeycan'da petrol sebebiyle vaad edilen refah yaşamlar ama gerçekleşmeyen hayaller ; iş dünyasında son derece rutin ve tekdüze işlerde istihdam edilen genç beyinlere yönelik sistem elleştrisi , savaş , işgal , bağımsızlık ... vs.


Mekanlar Tophane civarındaki Anterpo (No 5 idi sanırım) ve Tütün deposu. bir de Feriköy'de Rum okulu varmış , ama Rum Okulu için bu hafta bizim vaktimiz yetmedi.

Biletleri kapıdan temin edebiliyorsunuz , Biletix'e hizmet bedeli ödemenin çok da anlamı yok bu organizsyonda. Tam bilet 10 TL , öğrencilere ise giriş ücretsiz.Şiddetle tavsiye ediyorum ,gidenlerden de yorum bekliyorum ,son gün 12 Kasım 2009...

26 Eylül 2009 Cumartesi

Mevlana,Şems,Elif Şafak,AŞK !


Yirmi Beşinci Kural : Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama.İkisi de şu an burada mevcut.Ne zaman birini çıkarsız,hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak,cennetteyiz aslında.Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak;nefrete,hasede ve kine bulaşsak,tepetaklak cehenneme düşüveririz.
Popüler olan herhangi bir şey , özellikle bu bir kitapsa önyargılı yaklaşıyorum.Hep de yanlış yaptığımı farkediyorum... Dan Brown okumadan önce de böylesi kapılacağımı bilmiyordum,Adam Fewer (Olasılıksız,Zar Adam),Stephenie Meyer (Alacakaranlık,Yeni Ay),Grange(Leyleklerin Uçuşu,Kızıl Nehirler) gibi son derece popüler kitaplar şu an bir çırpıda! okunmuş olarak kitaplığımda duruyor :)

Gelelim Aşk'a ...O pespembe kapağıyla piyasaya çıktığında okuyacağımı düşünmüyordum.Herhalde, bir kadın yazar'ın diliyle yazılmış 'aşık olan başka bir kadının hikayesidir' diye düşünmüştüm.

Bahar'ımla konuşurken , 'oku Seda,çok güzel ,sandığın gibi bir hikaye değil' deyince, var bu işin içinde bir iş deyip başladım okumaya ! :)

Konu , anlatım biçimi ve bizden bir hikaye olması çok güzel. Türk bir yazarın kitabını beğenmek de ayrıca mutlu ediyor beni. Türkçe yazılmış , anadilimde yazılmış bir eseri okumanın keyfine diyecek yok demek isterdim ama , Elif Şafak kitabı İngilizce yazmış ?! Ve okuduğum kitap doğal olarak çeviri idi ...

Bu konuda ayrıca eleştiri almış Elif Şafak . Bir noktada sonuca bakmak daha doğru sanki ?

Kimileri de , yazılan bilgilerin gerçekliğini eleştirmiş .. Sufiler popüler olmak istemedikleri için ayrıca şikayetçi imiş. Vs vs...

Herkes kendince haklıdır muhakkak , yine de bize bizden birini anlattığı için , bir çok insanın Şems ile tanışmasını sağladığı için ve kitap okunmasına vesile olduğu için , ben bizzat kendim :) Elif Şafak'a teşekkür ediyorum .

Aşk'ın üstüne Ahmet Ümit'in 'Bab'ı esrar' kitabı okunursa , bu iş tadından yenmiyormuş :) Anlayacağınız bana Remzi'nin yolları gözüktü ...

25 Eylül 2009 Cuma

KAtil uşak (?) mı !


Lost'tan ağzım yandı mı desem , yüzüm güldü mü desem ...Çözemeden Neso elimize tutuşturdu Harper's Island'ı. Heh dedik bir bu eksikti , her hafta ne oldu diye merak ederek indir yeni bölümleri.Eroinman gbi sor çevreye 'xx'in yeni bölümü geldi mi ? (mal var mı? :)).Yor dur bu cillop kafayı , Dharma ne,Others kim,zaman mı kaymış falan filan. Hem benim gibi sosyal bir beynin ne işi olur Kuantum'la,hesaplamalarla.

Neyse , fena takıyorum kafayı dizilere,o yüzden yeni bir diziye bağlanmak için çok meşgulum derken,Harper's topu topu 13 bölümmüş.Süründürmüyor yani Lost gibi yıllarca ,poloroid dizi ;)
Lostroom diye bir dizi vardı hepi topu 6 bölümlük,gizemli bir konu idi çağrışım yaptı hemen yeni dizi arayanlara tavsiye edeyim onu da aradan.

Velhasıl kelam Harper's Island konusunda yeniyim , katil kim kısmına henüz ulaşamadım.Özetle yine bir ada hikayesi,'scream' tarzı klişe bir korku filmini dizi yapmışlar gibi geldi bana.

Korku,heyecan seviyorsanız izlenebilir.Dexter'dan kan görmeye alışık olanlar da sevebilir.
İyiseyirler ...

22 Eylül 2009 Salı

17/09/09 Tuluyhan Uğurlu Haydarpaşa Gar'ı konseri

Tam zamanında başlayan konsere , böyle güzel hareketlere alışık olmadığımızdan biraz gecikerek katıldık.


Filmlerde , bavulunu yere bırakıp etrafı seğreden gurbetçinin bulunduğu yerde , Tuluyhan Uğurlu ve orkestrası vardı.Tuluyhan Uğurlu'nun Akdeniz Albümü'nden nefis melodileri dinlerken , barkovizyonda da Akdeniz ve barış'a ithafen harika bir slayt akıp geçti.Hele Semazenlerin , sema gösterisi yaptığı o an ...




2 saalik konser nasıl geçti anlamadım.İple çekiyorum tekrar Tuluyhan Uğurlu'ya ait bir organizasyona katılmayı.
Tuluyhan Uğurlu müzikleri dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz .

21 Eylül 2009 Pazartesi

Kankalar buluşuyor :)


Son zamanların en sevilen reklam filmi , kankalar ! :)

Ayın fotoğrafı


National Geographic ay'ın fotosu seçmiş .Zıplayan insan çok gördük ,facebooksağolsun , ters ışık ve köpek fikri fotoyu güzel yapmış,değil mi ?

16 Eylül 2009 Çarşamba

Göze gelmeyin ;)

İyi bir fotoğrafçı mısınız ? Herkes hayran hayran makinenize mi bakıyor ,bu etkili fotoğraf makinesi kılıfı ile göze gelmelere artık son ! :)


Düz üstü bilgisayarınızı yeni mi aldınız ? Üstelik ucuza gelsin diye sigortası da mı yok ? Tam size göre bir bilgisayar çantası , ne bilsin hırsızlar bunun gazete olmadığını ? :)
İşyerine peynir ekmek götürdünüz , yanınızdaki obur arkadaşınız da göz mü dikti ? Korkmayın , bu boyalı poşetler imdadınıza yetişecek ! :p
Satın almak için buraya ..
Kaynak1,kaynak2

14 Eylül 2009 Pazartesi

New Moon / Yeni Ay


Gün geçmiyorki , sağda solda yeni bir Stephanie Meyer kitabı okunmasın :)
Kapıldım bi kere bu akıma , bu işe girdin mi bir daha çıkamıyorsun ,henüz okumadıysanız ; Alacakaranlık'ı elinize ilk aldığınızda bu gözle bakın derim. Her biri min. 300 sayfadan 5 tane kitap demek. Devamı gelecek mi serinin orasını bilmiyorum.
Serinin 2. kitabı 'Yeni Ay'da bitti .
Tam vampirlere alışmıştım , huyunu suyunu benimsemiştim ki ; yeni bir tür daha çıktı ortaya.
Yaratıcı olmamış bu yeni tür , vampirlerin azılı düşmanı kurt adam ! Kitabın adı da belli ediyor zaten , söylemek de mahsur görmüyorum :)
Aynı hız,heyecan modunda devam ediyor her şey ve klasik aşk romanıları tadında ...

GRACE - Lütuf


Sinemalar korku filmleriyle bezendi bu ay . The Final Destination 4, Orphan , Case 39, Grace ...
Bu filimi hamilelere önermiyoruz yanlız ,hamile iken , bilmeden izleseydim çok pişman olurdum herhalde. Doğum ve annelik üzerine, son derece psikopat :) bu filmi (yine de) izleyin derim.
Tıpkı bizim örf adetlerimizde var olan , gelin / kaynana ilişkisi de ayrıca enteresan :)
Kaynana rolünde bizim Semra hnm.'ı oynatsalarmış , Hollywood yeni bir tat yakalmış olurdu hem böylelikle.
Gelin bi türlü,kaynana başka bir türlü ...
İyi korkular...

66. Uluslararası Venedik Film Festivali / en iyiler ;)

66. Uluslararası Venedik Film Festivali’nde en iyi film dalında verilen "Altın Aslan" ödülünü, İsrailli yönetmen Samuel Maoz "Lübnan" adlı filmiyle kazandı.


Fatih Akın’ın "Soul Kitchen" filmiyle jüri özel ödülünü kazandığı festivalde, İngiliz aktör Colin Firth, Tom Ford’un "A Single Man" filmindeki rolüyle en iyi erkek oyuncu ödülüne değer bulundu.

Rus aktrisi Ksenya Rappoport, Giuseppe Capotondi’nin "La Doppia Ora" filmindeki oyunuyla en iyi kadın oyuncu seçildi.

İranlı Şirin Neşat da "Erkeksiz Kadınlar" filmiyle "Gümüş Aslan" ödülüne layık görüldü. (aa)
Kaynak : http://www.radikal.com.tr/

12 Eylül 2009 Cumartesi

İstanbul'da sel ...

Yeni şiirler keşfetmek için

içimdeki senden daha kalabalık

tanrı misafiri bir yanlızlık var
kabul edişlerden sonra soldaki ilk kapı
içimdeki her neyse
daha tavşan uykusunda

İklim adlı şair'e ait , bir sürüsü için buraya tıklayın .Siteyi de,şiirleri de çok beğendim !

Rengarenk bi şeyler yazmak isterseniz







Daha fazlası için buraya tıklayınız.

11 Eylül 2009 Cuma

Aziz Nesin Vakfı zor durumda

Aziz Nesin tarafından kurulan ve eğitim olanaklarından yoksun çocuklara imkan sağlayan Nesin Vakfı, sel felaketinde büyük maddi hasar gördü. Vakfın kütüphanesi, mutfağı, tiyatrosu kullanılamaz durumda...




İSTANBUL - 1973 'te Aziz Nesin tarafından kurulan ve eğitim olanaklarından yoksun çocukların ''toplumsal sorumluluğu olan, özgüvenli ve özverili, topluma yararlı bireyler olarak yetişmelerini sağlamayı'' amaçlayan Nesin Vakfı da sel felaketinden ağır yara aldı. 42 çocuğun barındığı vakıf tamamen su altında kaldı büyük maddi hasarlar gördü. Vakfın yöneticisi Ali Nesin, felaketin tahribatıyla ilgili vakfın sitesinden bir mektup yayınladı:


''Sevgili Dostlar,


Kötümserliğe kapılmaca yok. Hayat bir mücadeledir. Bu sel felaketini de bu mücadelenin bir parçası olarak değerlendirip eski günlerimize dönmek için canla basla, askla şevkle çalışacağız. Eskisinden daha da güzel bir vakıf yapacağız. Yarın çok daha kötü bir sel felaketi bekleniyormuş. Nasıl mümkünse! Elimizden geldiğince hazırlanıyoruz. Küçük çocuklarımızı anneleriyle birlikte İstanbul'daki evlerimize yolladık. Vakıf'ta sadece eli iş tutan gençler kaldı.


Görmeden anlaşılmaz ama felaketin boyutlarını anlatmaya çalışayım. Şu anda çamurdan bir vakfımız var desem abartmış olmam. Bodrum kat bastan aşağı, giriş katı bir buçuk metre kadar su altında kaldı. Bahçedeki su düne kadar boyu aşıyordu. Simdi suyu gitti diz boyu balçığı kaldı. Çizmeyi bırakmadan ayağınızı balçıktan kurtarmanız zor.


Selin sürükledikleri meyve ağaçlarının arasına takılmış, ağaçları eğmiş, kocaman bir bariyer oluşturmuş. O yemyeşil bahçeden geriye eser kalmadı. Çoluk çocuk hep birlikte o kadar da çok emek vermiştik ki… Hayvanlarımıza yem için ektiğimiz onlarca donum tarla bataklığa dondu. Seralarımız kimbilir nerelerdeler.


Komsu haradaki onlarca at boğuldu. Muhteşem atlardı. Hep birlikte koşmaya başladıklarında zemini zangır zangır titretirlerdi. Çocuklarımız, o atları küçücük boylarıyla çitin üstünden uzanarak, bahçeden kopardıkları tutam tutam çimlerle beslerlerdi. Minicik ellerle atların koca koca dişlerini yanyana görmenin keyfine doyum olmazdı ... Baskalarina para kaynağı olan o atlar bizim neşe kaynağımızdı. Gitti gider canim atlar.


Tiyatro salonumuz tanınmaz halde. Şu anda içine bile girilemiyor. Mutfağımız kullanılmaz durumda, içine zor giriliyor. Çamaşır makinaları, bulaşık makinaları, kurutma makinası, buzdolapları, fırınlar, soğutma depoları, kalorifer kazanı... Medeniyet namına ne varsa yok oldu. Et stoğumuz perişan. Kokuşmadan gömmek gerekiyor. Ama nereye? Her yer balçık.


Su, elektrik, telefon, internet kesik elbet. "Dereboyu"ndaki evime uzun süre ulaşamadık. Aziz Nesin'in en önemli notları oradaydı. Sel, ağaç kütüğünden karavana kadar, ne bulmuşsa önüne katmış tüm şiddetiyle akıyordu. Neyse ki ev yıkılmadı ve notlara bir şey olmadı. Mucize diyesim geliyor. Kullanılmaz hale gelen koltuk, kanape, yatak yorgandan ya da tamamen suya gömülen elbise depolarımızdan söz etmiyorum bile.


Bitirmek üzere olduğumuz "Sanatçı Evi" perişan. Yeni bastan yapacağız. Kitap depolarındaki on binlerce liralık Aziz Nesin kitabi mahvoldu. Aziz Nesin'in yıllarca biriktirdiği gazete koleksiyonunun büyük bir kısmını ciltletmiştik. Büyük ölçüde parasızlıktan ama bir miktar da ihmalkarlıktan ciltletemediğimiz binlerce gazete hamur oldu.


1976'nin Politika gazetelerini gördüm. İçim acıdı. Mezunlar dahil bütün büyük çocuklarımız Vakf'a geldiler. El birliğiyle Vakf'ı temizlemeye çalışıyorlar. Felaketin boyutunu anlamak için görmek, yaşamak lazım.


İki tesellimiz var:


1) Hiçbirimize bir şey olmadı.


2) Aziz Nesin'in bütün arşivi kurtarıldı. Çocuklarımızın ilk aklına bu notlar gelmiş. 3000 dolayında dosya... İnanilmaz bir surat ve imrenilecek bir işbirliğiyle çocuklar bütün dosyaları su basmadan kütüphaneden ikinci kata çıkarmışlar. Sabahın köründe uykularından fırlayıp...


Çocuklarımızın kimisi haylaz kimisi yaramaz kimisi söz dinlemez olabilir, ama hiç görmedikleri Aziz Dede'lerinin notlarının ilk kurtarılacak eşya olduğunu biliyorlar... Eğitim işte böyle bir şey olmalı. Her şeye karşın iyimserliğimizi elden bırakmayacağız ama. Sürekli ileriye bakmaya and içtik. Mücadeleye devam!


Sevgili Dostlar, Nesin Vakfı'nın ana binasını depreme karşı güçlendirmek gerekiyordu. Bu sel felaketiyle birlikte binanın zemini daha da zayıflamıştır. Binayı güçlendirmenin maliyeti 350-400 bin lira arasında.


Sel felaketi dolayısıyla zararımızın da (insan gücünü saymazsak) en az 500 bin TL dolayında olduğunu sanıyorum. Bizim boyumuzu fersah fersah asan meblağlar bunlar. En zor zamanlarımızda hep yanımızda olan sizlerden bütçenize göre bir katkı bekliyoruz.


Çok teşekkürler. Sizlere ve geleceğe inancımız sonsuz. Hepimizden sevgiler, saygılar.''


Ali Nesin


İnternetten bagis icin: https://secure.cs.bilgi.edu.tr/nesinvakfi/bagis.php.


Banka hesap numaraları:
TL hesapları:
İş Bankası, Parmakkapı Şubesi Şube kodu 1042 Hesap no. 0714327
Ziraat Bankası, Çatalca Şubesi, Şube kodu 130, Hesap no. 952 22 32 - 5001
Vakıf Bank, Çatalca Şubesi, Şube kodu 237, Hesap no. 434 84 59
Posta Çeki no. 164 00 09
Euro hesapları:
Ziraat Bankası, Çatalca Şubesi, Şube kodu 130, Hesap no. 952 55 01 -- 5003 (IBAN: TR 80000 1000 1300 9525501 5003)
Vakıf Bank, Çatalca Şubesi, Şube kodu 237, Hesap no. 400 79 36

Film arşivi yapanlara


Bunca zaman filmlerinizi biriktirdiniz , arşivlediniz ; şimdi de onlara güzel bir arşiv görüntüsü kazandırmaya ne dersiniz ?
Buraya tıklayarak , ücretsiz programı indirdikten sonra;filmlerin kapak görüntüsü ve filmlerin IMDB'den kaç puan almış olduğunu da program içerisinde görebiliyorsunuz.

10 Eylül 2009 Perşembe

Çok güzel bu stickerlar

Renk renk,desen desen. Bakması çok zevkli de , bir türlü evime yapıştırmaya cesaret edemiyorum.
Hangi duvara,neyin arkasına,yanına yapıştırıcam sonra ?
Hepsi verilmesi zor kararlar :)
Zevkli arkadaşım Neso' dan yarım almak mantıklı olacak sanırım.En çok da pembeyi bir de laptop'taki kedileri beğendim bu arada.
Daha fazlası için burayı tıklayın.