29 Aralık 2009 Salı

Prag'a gitmeden az evvel




1.      http://superbilet.com adresinden uygun fiyata bilet bulabilirisniz.
2.      http://www.booking.com ‘dan istediğiniz özelliklerde otel için rezervasyon yaptırabilirsiniz. Güvenlidir , şimdiye kadar bir sorunla karşılaşmadım.
3.      Daha da uygun fiyat için Hostel’de kalabilirsiniz. Hosteller öğrenciler içindir , bir odada tanımadığını 10 kişiyle beraber (tabii ki ayrı yataklarda J ) kalmaktan çekinmezseniz sorun yok. Rezevvasyon için bu siteye :  http://www.hostelbookers.com/
4.      Pasaport çıkratıyoruz , var ise süresini uzatıyoruz J İşlemler 2 gün içinde gerçekleşiyor , amman dikkat nüfus kağıdınızda TC kimlik no’nuz olsun.
Pasaport için İstenen belgelerin detayı bu adreste : http://www.iem.gov.tr/iem/?menu_id=110
5.      Vize alıyoruz . Çek Konsolosluğu zor vize veriyormuş .Buraya tıklayarak vize hakkında bilgi alabilirsiniz. 30 EUR karşılığında başvuru işlemini sizin için yapan şirketler var.
6.      Bu siteden detaylıca araştırma yapabiliyorsunuz restoran , müze , tur , tiyatro , alışveriş mekanlarının yeri , içeriği ve fiyatları hk. bilgi vermesi süpper bi hizmet olmuş.


Bunların hepsi tamam ise , sıra geldi yolculuğa ! J Bende Yapı Kredi’nin Adios Card’ı var . Atatürk Hava Limanı’nda tasarm ödüllü bir Lounge’ı varmış . Masaj koltukları , ikramları falan , Neso’dan öğrendim. Heyecanla bekliyorum !

Yarın Lounge ve Lufthansa anılarımı paylaşacağım J

sevdim seni 37. madde :p

Ben böyle geyikleri severim :) 2010 el kitabı diye geldi mail olarak. Artık el kitabı mıdır , hatırlatma mıdır , nasıl isterseniz öyle kullanın :)

SAĞLIK:
1. Çok su için.
2. Kahvaltıyı kral, öğle yemeğini prens ve akşam yemeğini de dilenci gibi yiyin.
3. Ağaçlarda ve bitkilerde yetişen yiyecekleri daha çok ve fabrikalarda üretilen yiyecekleri daha az yiyin.
4. 3 E ile yaşayın -- Energy, Enthusiasm, and Empathy (enerji, heyecan ve duygu paylaşımı).
5. Meditasyon, yoga ve dua yapacak zaman yaratın.
6. Daha çok oyun oynayın.
7. 2009'da okuduğunuzdan daha fazla kitap okuyun .
8. Her gün en az 10 dakika sessiz olarak oturun.
9. 7 saat uyuyun.
10. Hergün 10 - 30 dakika yürüyüş yapın. Ve yürürken gülümseyin.


KİŞİLİK:
11. Hayatınızı başkalarınki ile karşılaştırmayın.
Onların seyahatinin ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.
12. Kontrol edemeyeceğiniz olumsuz düşüncelere veya şeylere sahip olmayın.
Bunun yerine enerjinizi olumlu
şekilde şu an için harcayın.
13. Kendinizi fazla abartmayın; sınırlarınızı bilin.
14. Kendinizi çok da ciddiye almayın; kimse yapmıyor.
15. Kıymetli enerjini gevezelikle, dedikoduyla boşa harcama.
16. Uyanık iken daha fazla hayal kurun.
17. Kıskançlık, çekememezlik zamanın boşa harcanmasıdır. İhtiyacınız olan herşeye zaten sahipsiniz.
18. Geçmiş meseleleri unutun. Partnerinizin geçmiş hatalarını hatırlatmayın.
Bu durum mevcut mutluluğunuzu bozar.
19. Hayat, birisine kin duyarak zamanı boşa harcamak için çok kısadır. Kimseden nefret etmeyin.
20. Geçmişinizle barış yapın ki, şimdiki zamanı bozmasın.
21. Senden başka hiç kimse senin mutluluğundan sorumlu değildir.
22. Hayatın bir okul olduğunu ve öğrenmek için burada olduğumuzu unutmayın.
Problemler, cebir dersi gibi gelip giden, ancak aldığımız derslerin bir ömür boyu devam
ettiği eğitim programının bir parçasıdır.
23. Daha fazla gülümseyin ve gülün.
24. Her tartışmayı kazanmak durumunda değilsiniz. Aynı fikirde olmamak için anlaşın.  
SOSYAL YAŞANTI:
25. Ailenizi sık arayın.
26. Her gün diğerlerine iyi bir şey verin.
27. Herkesi herşey için affedin.
28. 70 yaşından büyük ve 6 yaşından küçük kimselerle vakit geçirin.
29. Hergün en az 3 kişiye gülümseyin ve tanımadığınız en az 1 kişiye "GÜNAYDIN" deyin.
30. Başkalarının senin hakkında ne düşündüğü seni ilgilendirmez.
31. Hasta olduğun zaman işin sana bakmamalı. Arkadaşların bakmalı.
Onlarla temasta olun.

HAYAT:
32. Doğru şeyi yapın!
33. Faydalı, güzel veya neşe dolu olmayan herşeyden uzak durun.
34. Tanrı herşeyi iyileştirir.
35. Bir durum iyi veya kötü olsun, nasılsa değişecektir.
36. Nasıl hissettiğinizin önemi yok, haydi kalkın, giyinin ve
ortaya çıkın.
37. En iyisine henüz sıra gelmedi.
38. Sabah canlı olarak uyandığınız zaman, bunun için tanrıya şükredin.
39. Maneviyatınız daima mutludur. Öyleyse mutlu olun.




28 Aralık 2009 Pazartesi

Doğru zamanda su içmek de varmış


Zamanlamanın önemi ne kadar doğrudur bilemiyorum ama su içmenin zararı yoktur. Dedikleri gibi de yapılabilir ...



 2  bardak su- uyandıktan  sonra -iç  organları uyandırır ( etkinleşmesine yardımcı olur  )


   1  bardak su - yemeklerden  30 dakika önce- sindirime  yardımcı olur


     1  bardak su - banyodan  önce - tansiyona  yardımcı olur


       1  bardak su - uykudan  önce - kalp  krizinden , inmeden korunmak  için

Özgün kişilik Lady Gaga

Hayal gücünü zorlayan stil'i çok güzel , değil mi ? Ne , değil mi !?  peki :)










27 Aralık 2009 Pazar

Olmuyor işte ...


Dikişler diksem kendime , kıyafetlerim kendi hayalgücümü yansıtsa
Şarkı söylesem , eş dost ortamlarında efkar dağıtsak
Yemekler yapsam , yiyenler parmaklarını ısırsa
Bir öğün yemek yemesem  , incecik olsam
Kurabiye yapsam , Neso'nunkiler gibi güzel olsa ! :)
İşte bunlar ha deyince , benim dememle olmuyor ... Aşağıdaki kurabiyeler örnektir. Nurciş'i de gaza getirdim yaparken ,ne var işte biz de yapıyoruz , oyy çok güzel olucak falan diye.Ama piştikten sonra anladım , o iş öyle değilmiş :)
Şimdi ben bunları Hac'ca gidecek komşu teyzeye saklıycam , şeytan taşlarken işine yarar :p


Görüntüye aldanmamak gerek işte :)

26 Aralık 2009 Cumartesi

2010 için size dileklerim var !

Klişedir evet , sağlıklı mutlu vs.. bir yıl dilemek. İnsanın içinden güzel şeyler geçer , umutlarını bu sözcüklerle paket yapıp sunar sevdiklerine.
Ben de follower'larımın :) yeni yılını en içten dileklerimle kutlarımm ! :)
Bir de sigara içenler için bir mesajım var :

Yeni yılda şu sigara içmekten kararmış ciğerini temizlemek için içinizde o ilk adım gücünü bulursunuz umarım.


Ona ulaşamadığınızda , size hayatı zindan eden, gün be gün kanser yapan bu kötü arkadaşınızla bir daha konuşmamak üzere küsersiniz.


Sigara içmediğini ilk ay , kendinize ödül verip yoga,spor falan yaparak güzel nefes almanın tadını çıkarırsınız.


Mis gibi kokarsınız umarım ! Cildiniz pırıl pırıl olur ...


Sigara sektörü büyülk bir aldatmaca , siz de çok iyi biliyorsunuz. Kendinizi iyi hissettirmesi falan yalan. İçmeyebiliriniz çok kolay.40 yıllık tiryakiler var bırakan , mutlaka sizin de çevrenizde vardır.

Eğer bir yardıma ihtiyaç duyarsanız , BURADAKİ yazıları da okuyabilirsiniz.

SAĞLIKLI , mutlu , mmhh çok keyifli bir yıl diliyorum !

24 Aralık 2009 Perşembe

Behlül kaçar ...


Fazla çalışma sonrası eve geldim ,Enginciğim de yok iş'te.Ayağımın tozuyla TV'yi açtım. Hmm bugün perşembe , Aşk'ı memnu var.
O da ne ?! Behlül ve Bihter ilişkisi bu bölümde  , Behlül-Nihal aşkının ayyuka çıkmasıyla bitiyor mu ne ?
Ooohh içimiz rahatladı di mi kızlar ? Bize ne bilmiyorum ama :)
Hadi Bihtercim , hadi arkadaşım bi daha o iyi kalpli Adnan'ı üzme , sev onu seveceksen , sevme hiç deli gibi üzecekseeeennn...


Bu arada hatunun elbisesi de mmhhh ne güzeldi :)

23 Aralık 2009 Çarşamba

Şu an kola - viski arası bir yerdeyim

Yekpare geniş bir anın parçalanamz akışında ... :)


İkea evimizin herşeyi :)




Duyunca şaşırdığım bir bilgi idi , paylaşayım dedim.
Dünyada İncil ve Harry Potter'dan sonra en çok basılan şey İKEA kataloğu imiş. Her sene muntazaman kapımızın önüne bıraktıklarında bunu tahmin etmeliydim gerçi :)

Bir de bu arkadaşlar 50 yıldır "Futura" yazı fontu ile yapıyorlarmış baskıyı , bu sene değiştirip 'Verdana' kullanmışlar , baskı maliyetlerini düşürmek için. Vay efendim halk ayaklanmış (nooluyoruz arkadaşlar , bize ne ? :) ) , nasıl yazı karakteri değişir diye. Böyle bir facebook'ta grup kurmalar , firma yetkililerini maille tacizler , şikayetler falan ..

Her akşam eve dönerken önünden geçtiğim o binaya biraz daha önemseyip bakıcam artık :p Ne etkiler bırakıyormuş insanlık üzerinde de haberimiz yokmuş !

yer bulmak yada bulamamak ... :)

Oturduğu yerden tiyatro bileti almak isteyenler ,

22 Aralık 2009 Salı

Hediye sorunsalı

Hala alacak bir şeyler bulamadınız mı ?
Aklıma gelen alternatifleri sıralayayım o zaman , pek yaratıcı değilim biliyorum :) yine de işinize yarar belki ..

Kutu oyunu (Monopoli,Trivial Pursuit,Tabu,Scrable)
Puzzle
Terlik (cicili bicili olanlardan tabii :) , erkekse taraftar terlikleri)
Görülecek - gezilecek 100 yer gibi bir kitap
Yada özellikle sevdiği bir konu varsa makarna,kurabiye,uçak gibi.. O konuda hazırlanmış bir kitap
Sevdiği bir dizi yada yönetmenin filmlerinden oluşan set
Birlikte fotonuzun basılı olduğu kupa
En güzel fotoların derlendiği bir albüm (çok romantik...:))
parfüm, saat , atkı , bere , çanta
Gömlek,kazak
Kolye,yüzük,broş
Türk yada dünya Klasiklerinden oluşan bir kitap seti
Bir hobisi olsun istiyorsa, hobi malzemelerinden oluşan set (örn . boya,ahşap,gitar vb.)
Gitmek istediği bir yer için bilet. Önümüzdeki haftasonu için trenle günübirlik Eskişehir gezisi olabilir mesela ?
Gözlük
Sevdiği resmin çerçeveletilmiş bir kopyası
Fular , eldiven
Konser bileti

Mudo Concept'te de egzantirk şeyler bulunabiliyor
Ayrıca bu site de işinize yarayabilir ..

He bir de manevi değeri çok yok diye yazmayacaktım ama belki hoşlanan olur , şöyle manzaralı bir ev :p :)

Ten Ten hakkında üç beş kelam


Tin Tin 1929 yılında Herge vesilesiyle Belçika'da doğmuş olup , mesleği gazeteciliktir.Kendisinin orjinal adı Tin Tin'dir , köğeğinin ise Milou'dur.Ama Milou Fındık ve Boncuk diye çevrilmiştir Türkçe'ye.
En çok bildiğimiz arkadaşları Kaptan Haddock,Profesör Turnesol,Dupont ve Dupond'dur.
Çizgi romanları dünyada 200.000.000 kopyadan fazla satmıştır.
Belçika/Brüksel'de müzesi bile vardır.Bu da benim bir gün Belçika'ya gitme hayalim için yeterli bir sebep...




Hiç sevgilisi olmadığı içnidir kendisine eşcinsel derler bazen (Hatta Belçika'da bu sebeple kitapları toplatılmış - hem de 2000'lerin başında) , gittiği ülkeler ve bu ülkelerdeki karakterlerin yansıtılış biçimi yüzündne ırkçı gibi söylemlerde de bulunurlar ama ben hiçbirine inanmıyorum.Çünkü onu seviyorum :)
 
Gezdiği ülkeler,yaşadığı maceralar ile 40 dakikalık çizgi filmlerini izlemek de mümkün.Ki çocukken az mı izledik?
 
Steven Spielberg tarafından çekilecek olan filmi 2010 yılında vizyona girecek diye heyecanla bekliyorum. Tin Tin rolünü Leonardo Di Caprio oynayacak diye duymuştum , en son ne oldu bilmiyorum. Keşke Brad Pitt 20'li yaşlarında olsaydı da, saçlarını yukarı doğru kıvırıp o can verseydi TEN TEN'ime .

Ayrıca ,saçları en çok sevilen kahramandır herhalde Tin Tin. Araştırmacıdır , cesurdur , kibardır , "zeki çevik ve ahlaklıdır" :)


Keşke daha çok macerası olsaydı , yayınlamış tüm maceraları ise şöyledir :
Tenten Kongo'da
Tenten Amerika'da
Firavunun sigaralari
Mavi lotus
Kirik kulak
Kara ada
Ottokarin asasi
Altin kiskaçli yengeç
Esrarengiz yildiz
Tekboynuzun esrari
Kizil korsanin hazinesi
Yedi kristal küre
Güneş tapinaği
Kara altin ülkesinde
Hedef ay
Ay'a ayak basıldı
Turnosol olayi
Ambardaki kömür
Tenten Tibet'te
Kastafiorenin mücevherleri
 714 sefer sayili uçuş
Tenten ve Pikarolar

20 Aralık 2009 Pazar

Avatar





İsmi dolayısı ile Romen vatandaşların söyleyiş biçimi ile Avatar diyesim geliyor :)
Film yüksek bütçeliymiş , 10 küsür yılda hazırlanmış vs. vs. Yine de beklentiyi yüksek tutmamak gerek. Evet güzel bir film , hele bir de üç boyutlu izleyince tadından yenmiyor.
Ama şu Hollywood gaza getirmeleri yok mu ?" Hadi dostum yapabiliriz , bir düşmanımız var kenetlenelim , I beleive I can fly .. :)"
Filmde değişik bir dünya , değişik bir ırkla tanışıyoruz. Ki o dünyayı görüp de "ah burda azcık gezsem" dememek elde değil .Bir şeyler yazmak istiyorum ama izlemeyen insanların tadını kaçırmayayım.
Sadece ilginç bir tesadüften bahsedeyim. Bu sabah gazetede "engelli arkadaşlarımızın , İstanbul metrosu'nda kendileri için düşünülmeyen merdiven bölümlerini protesto etmeleri" haberi vardı. Bu protesto sebebiyle , metro turnikelerinde bir yoğunluk yaşanmış ve insanlar 3 - 5 dk. geç kalmışlar. Bu sebeple engelli arkadaşlara kızıp , "sokağa çıkmayın siz de" gibi laflar edenler,"bunu siz istediniz" deyip yardım etmeyen görevli'den bahsediliyordu.
Filmde de bir engelli konusu var,ki senaryonun en güzel kurgulanmış kısmı idi bence . O metrodaki kızgın arkadaşlara 2 seans "sol ayağım" filmini izletip ardından Avatar'daki o engelli arkadaş'ın hışmına uğratmak isterdim !
Sinemanın görsel efekt olarak geldiği yeri görmek için son örnek bu film olur sanırım.Ümraniye Meydan'daki salon çok güzel , 3.5 saat sürüyor film ; bir de 3D ;bu sebeple aman seçtiğiniz salona dikkat.
İyi seyirler.

Yeniyıl öncesi Eminönü




Hakikat şaşırtıcı .Bir Milli Piyango Bayisinin önünde kuyruk var , tabi ki Nimet Abla ve o kuyruğun önünde bağımsız diğer Mlli Piyango satıcıları. Hepsi , yolu oradan geçen herkese (!) 'nereden aldığınız önemli değil , şans belli olmaz,size de çıkabilir' diyerek müşteri kapmaya çalışıyor. Kuyruk o kadar uzun ki , dönüş yolunda gişenin önünde izdihamımsı bir kalabalık bile vardı .
İkinci konu ise , Eminönü'nde bir çok,envai çeşit Yılbaşı süsü bulabileceğiniz.Ne var bunda dyebilirsiniz ?
Ben sadece dış görünüş olarak yılbaşı'na ve kumar'a karşı olacağını düşünebileceğim birinin Piyango ve Yılbaşı sistemine bu kadar ısrarcı bir ilgisi olmasına şaşırıyorum. Kınamıyorum (ben hem piyangocu hem de Krismısçıyım çünkü :) ) , zaten haddime de değil ; dediğim gibi şaşırarak etrafıma bakındım dün sadece.


Sonra Neso'nun teşviki ve organizasyonu ile Şanlıurfa'da bir okula yeni yıl hediyesi olarak kendi ördüğümüz kaşkolları göndereceğimiz için , yün/şiş almaya gittik. Ve ben 3,4 saatte atkının yarısını bitirdim . İp ve şiş kalın olunca ... :)
Bu beğendiğim fikri paylaşmak istedim. Hiç tanımadığınız minik birine , kendi ellerinizle yaptığınız bir hediyeyi gönderme zevkini belki siz de tatmak istersiniz ?
Kalın salıcakla...

17 Aralık 2009 Perşembe

Nat.Geo'dan ay'ın fotoları








Güzel PS3 oyunlarından PIXEL JUNK MONSTERS


Bu oyunu 2 sene kadar önce ArıkB sayesinde keşfetmiştim . Kendilerine akşam yemeğine gidip de , sonra sabahım ilk ışıklarına kadar "sıra bende ! sıra bende !" nidalarıyla oynadığımızı bilirim.

Şimdi efedim bir takım küçük çocuklar var , çadırımsı bir evde , onlara da saldıran canavarlar var. Uçan'lar  , yürüyenler , zıplayanlar ...
Siz de oynayan kişi olaraktan o çocukları koruyorsunuz , canavarlar yemesin deyü.

Ağaçların arasına kuleler , oklar , lazer'ler kurarak.
Toplamda 20 etap falan var ortalama bence hepsi çok zevkli.
Oyunun CD'sini görmedim hiç . Sadece online indirebilirsiniz diye biliyorum . Play Station store'dan .
Nsıl yaparım diyen olursa mail atabilir , yardımcı olurum. disavurum@gmail.com

16 Aralık 2009 Çarşamba

Karikatürler :)





Dünya Klasiğini çizgi roman olarak okumak



Bu işe , "çizgi roman okumayı sevenler" ve" uzuun uzun kitap okumayı sevmeyenler" çok sevinecek .

Kitapçılarda göz önünde bir standda duruyor bu çizgi romanlar , 10 Liraya alabilirsiniz.NTV yayınları hazırlamış.NTV'nin sitesinden alırsanız %15 daha indirimli.

İşe giderken serviste okuyabileceğiniz kadar kısa. Okuduktan sonra roman hakkında kısa ve genel bir bilgiye sahip olabilirsiniz. Daha önceden okuduysanız eğer , hatırlamak adına güzel ve enterasan olan örneğin: 1866'da yazılmış Suç ve Ceza'nın ; 2008 Rusya'sında geçmesi.

Kitabın önsözünde yer alan ilginç bir bilgi ile yazımı noktalıyorum :

"Londra'yı kapsayan uzun bir Avrupa seyahati sonrası Dostoyevski kumara merak sarmıştı;hatta borçlarını kapatmak için peşin para aldığı Suç ve Ceza romanını çok çabuk yazdığına dair bazı bulgular vardır ."


15 Aralık 2009 Salı

Bad taste beears , sıradışı figürler

Peluştu , oyuncaktı derken ayılar bize hep sevimi gelmiştir.
Dikkat aşağıdakiler ilk bakışta , aman da ıgıdı bıgıdı ayıcık şeklinde sevimli gelse de, onarı hafife almayın. 
Ezber bozan bir terbyesizlikleri var :) Bence komikler , ama kendime almam biirr , başkasının elinde de görsem bir garipserim ikiii :)
Bana soralar , hamamda 'hanımlar' nasıl bayılır taklidi yapan bir tane figür güzel olabilirdi.
Fikri çok sevdim ben , ayıp mayıp :) anahtarlık dediğin de arada farklı olabilmeli :p



Bu ayıcıkları sitesi için , BURAYA şıklatınız. Ayrıca markafoni yada limango'da indirimli satışı vardı ,- eğer süre bitmediyse- bi kontrol edin derim.



14 Aralık 2009 Pazartesi

Hannah and her sisters


Bir yılbaşı gecesi , ya da şükran günü . Krismıs coşkusu var havada , bir güzeller masa süslemeler , hindiler , yemekler...
Veeee tabii ki Woody'nin kaleminden çarpık ilişkiler ... Neyse diyorum , bak bunu kaçtır yapıyo görmezden geliyorum :) ve diyalogları ,görüntüleri , çözümlemeleri yine! çok severek izliyorum.

Bu arada Woody'ciim bu filmi ile 1986 yılında en iyi senaryo Oscar'ı ödülünü almış.

"nobody, even the rain, has such small hands.." diye başlıyordu bir bölüm. Ne oluyor dedim , Enginciime rica ettim azcık geri sarsın diye . 'yahu burada *hiç kimsenin yağmurun bile böyle küçük elleri yoktu*' yazıyor deyip bir şaşırdım.E.E. Cummings'e ait bir şiirmiş.Yeni Türkü şarkısı da bu şiirin çevirisiymiş .


Son olarak , Michael Caine,Mia Farrow,Woody Allen ve diğer geri kalan herkes ne kadar güzel rol yapmış.Hikayenin sıradışılığına rağmen , son derece olağan ve gerçek bir hayat izliyormuş etkisi vardı filmin.

Galatart'ta süpper bir gün !



Haftasonu kızlarla buluşup Galatart'ta yılbaşı hediyeleri yaptık sevdiklerimize (az materyal vardı , yapamadıklarım alınmasın...)
Kitap ayraçları , kartpostallar , not defteri , ajanda derken 4 saat nasıl geçti anlamadık.

Ebru yapmaya geçtiğimiz kısım harikaydı ! Keşke evde ebru yapabilecek malzemelerim olsa. Arada kaçardık küçük odaya , iki ebru yapar rahatlardım . Huzur dolu bir şey ... Benim iç dünyamı yansıtan , klasik ebru sanatından son derece uzak :) deneysel çalışmam aşağıdaki gibi :



Oldum olası yeteneğim yoktur beceri isteyen işlere, ama kuzguna yavrusu ceylan mı gözükürdü neydi , o misal . Çok sevim yaptıklarımı !

13 Aralık 2009 Pazar

Galatamoda 2009

Dün Galata'daydım , hava çok soğuk olduğu için civardaki 3 - 4 butikte sergilendi kıyafetler.

Özgür Masur'un standındaki elbiseler şahane idi .

Bihter Aida Pekin'in tasarladığı takılar çok eğlenceli idi , kendisi ile ayaküstü sohbet edebildik , oyun oynayan hayvancıklar'ı hayal ederek tahtadan çok yaratıcı parçalar çıkarmış ortaya.Balon uçuran tavşan,salıncakta sallanan at,ip atlayan kanguru gibi. :) Buraya tıklayarak site'sini ziyaret edebilirsiniz.

Çok beğendiğim parçalar olsa da , fiyatları dolayısı ile alamadım :( Aslında haketmedikleri bedeller değildi , çünkü gerçekten özgün parçalardı ama Zara,Mango'dan alışmışız 100 liraya 3 parça şey alıp çıkmaya . 200 + Lira bir hırkaya veremiyorsun tabii.

Yine de elim boş döndüm sanmayın ! :) Gamze Saraçoğlu'nun bu bayıldığım Elbisesini aldım. Virgin Radio'nun %25 indirimi de kulanarak tabi ;)


Gizli Ajans



Tavsiye ile tanıştığım bir yazar daha ! En son İhsan Oktay Anar okuduğumda bu kadar mutlu olmuştum .
Daha önce de bahsetmiştim , benim dilimde yazılmış bir kitabı okumak gibi keyiflisi var mı ? Çeviri kitaplarda mutlaka çevirenin de payı oluyor ve o zaman emin ellere teslim olma gibi bir mecburiyetiniz daha doğuyor.
Neyse ÖSS Türkçe-paragraf soruları tadında  , ciddi yorumlar yapmayacağım.

Alper Canıgüz , espri anlayaşı ile beni canevimden vurmuştur. Kitabın hele hele sonlarında Fezai Abi :) ile ilgili kısımlarda , sesli sesli güldüm ben okurken. Hayalgücü , anlatımı , bizim de içimizden geçirdiğimiz / en saf-komik düşüncelerini paylaşması,orjinal senaryosu ile ,nasıl övmem buralardan bu kitabı şimdi ?

Neso ve İrem de aldı bugün kitabı , haydi bakalım yorumları bekliyorum.

Teşekkürler tavsiyenin sahibi  İlle de Roman olsun ! :)

11 Aralık 2009 Cuma

GALATMODA Alışveriş Festivali




Festival 9-13 Aralık tarihleri arasında, 10,00 - 22,00 saatleri içinde, Galata kulesi çevresindeki standlarla kendini var edecekmiş.


Ve ben az önce Virgin Radio'dan Hakan Yıldırım tasarımları için indirim kazandım ! Ne olur 1.000 liralık bir elbise için %10 bir indirim olmasın bu :)
Detayını öğleden sonra aradıklarında öğreneceğim . 
Eğer bir şeyler alabilirsem , buradan paylaşırım sizlerle de..


Festivale katılan modacılar da şöyle :
Bahar Korçan, Arzu Kaprol, Hakan Yıldırım, Özlem Süer, Mehtap Elaidi, Cem Lokmanhekim, Gül Ağış, Gamze Saraçoğlu, Simay Bülbül, Bihter Aida Pekin, Özlem Kaya, Özgür Masur, Müge Ersin, Rana Canok, Berna Canok, Ayşe Deniz Yeğin, Çiğdem Akın, Öykü Thurston, Zeynep Erdoğan, Ümit Aybek, Aslı Güler, Nazlı Çetiner, Zeynep Tosun, Özlem Ahıakın, Beste Gürel, Yasemin Özeri, Zekiye Koçarslan.

10 Aralık 2009 Perşembe

2010 dileğim :)

İşte ben 2010'dan bunu bekliyorum ! :)
2 Şubatta 6. sezon birinci bölümüyle karşımızdalar , çok heyecanlı ...


9 Aralık 2009 Çarşamba

Balıkesir Muhasebecisi



Bu akşam Şehir Tiyatrolarında sergilenen 'Balıkesir Muhasebecisi' oyunundaydık. Muhallebici diyesim geliyor durmadan :)

Çocuk kitaplarından sonra ,ilk okuduğum Türk Yazar Reşat Nuri Güntekin kaleme almış senaryoyu. İlk okuduum yazar , bana okumayı sevdirdi klişelerine girmeyeceğim , başka bir yazar da okusam sonuç aynı hatta ve belki daha iyi de olabilirdi , bilemeyiz :)

Oyun müzikli falan neşe ile başlıyor , sonrası biraz durağan ve yetersiz geldi bana. Ama şöyle ki , mesajı direk aktaran , seyirci beğensin diye abartılı olan oyunculukları sevmiyorum.
Anne babalarımızın kuşağı bu oyunu sevecektir. "Ne ala Mualla" şeklinde espriler vardı ve yanımda oturan beyaz saçlı Bey çok güldü mesela .
Benim için de 20 sene sonra 'Beyaz saçlı Teyze Tarla Kuşuydu Juliet oyununda çok güldü , niye ki anlayamadık'  gibisinden şeyler diyecekler(yukarıdaki cümleyi ettim bunu hakettim ben:)). Karma felsefesi ...

Özetle vasat bir oyun idi , üzerinde durduğu konu ise çok güzeldi. Namus,dürüstlük gibi kavramlar üzerine ahkam kesmek kolay.Başa gelince namuslu davranmak asıl maharet ...

Sevgiliye elcağızla hediye yapmak




Fazla bir şey dememe gerek yok sanırım , görüntüde tüm detaylar var. Neso'yu ikna edersem de ben de katılabilirizmm ;)

8 Aralık 2009 Salı

Smyrna



Şimdi efendim eş durumundan İzmirliyim , hani bazen kalabalık ortamda gerine gerine söyleyesim geliyo ama azcık kurcalar , iki semt adı falan sorarak sohbet ederler diye :) İzmirliyim diye atıp tutamıyorum .
Enginciğimin bir arkadaşı
"-Abi İzmirliyim diyince olaya 1-0 önde başlıyorsun" demişti yıllar önce. Ööyle bir karizma beklentisi yani :)

Neyse , bayramda İzmir'deydik demem o ki. Öncelikle uçaktan çok korkarım , bir de sis vardı ki benim kalbim güm güm ... Sonra yanıma İzmirli bir arkadaş oturmasın mı ? Haleciğim sağolsun , bıdı bıdı kuş gibi sohbete başlayınca benim gerinlik , yerini '-ay deme,-bilmiyorum acaba şöylesi daha mı iyi' şeklinde klasik kız muhabbetine bıraktı.Yani insan daha 5 dk. önce tanıştığı bir hatunla nasıl böyle koyulaştırır sohbeti , bu Hale'nin sıcakkanlılığı ve bıcırıklığındadır kendisine buradan 'nice to meet you' diyorum :) Bak Hale daha tabu partisi yapacaz sizde , hayatta bırakmam :p

Sonralıkla Enginciğimle Konak'tan vapur'a atlayıp , Karşıyaka Bostanlı'ya bir şeyler içmeye gittik. İstanbul , Anadalu yakasına benzediği için ben Karşıyaka'yı daha bir benimsiyorum.((İçimdeki İstanbul sevgisi bir bambaşka) Bir de birkaç cafe'nin içinde Atatürk'ün güzel güzel resimleri yok muydu , çok içten ve samimi geldi bana bu sevgi , ayrıca bir mest oldum.


Hemmen fotolar çektim alelacele bana İzmir'i anlatan görüntülerle. Eşim mi yorulup beni eve dönderiyo :) bilemiyorum ama efendim İzmir de bir tutrist olaark gezilecek yerlerin sayısı pek fazla değil. He bilen varsa bana yazsın , bir dahakine tecrübe edeyim.

Bir de İzmir'le ilgili "Sokakları deniz,denizi kız , kızları balık kokar" derlermiş de , bu kızların balık kokması ne anlama gelir , iyi bir şey mi , kötü bir şey mi onu anlayamadım :)

Arabası olanlar için




Arkadaşlar İSPARK borcu olanlar , yada olabileceğinden şüphe edenler aşağıdaki link'ten sorgulama yapabilir.
Bana maille geldi bu bilgi , paylaşayım dedim bi hayrımız dokunsun :)
Umarım borcunuz yoktur.
Aşağıdaki linke tıklayın,plaka noyu ve yandaki gizli kodu girin,kayıt bulunamadı diyorsa borç yok demektir.

6 Aralık 2009 Pazar

Marketten yemek tarifleri

Ben markete gittiğim zaman hiç çekinmem , gözüme kestirdiğim teyze'ye sorarım :
-Hangi lahana'yı alsam ? Sonderece analitik cevaplar gelir , ne yapacaksın lahanayla ? Tabii bunun turşusu , dolması , kapuskası oluyor , ona göre salık verilecek doğru lahananın tarifi ...

veya börek yapıcam , hangi peyniri seçeyim ? Hah tabii ki parametreler belirlenmeli yine . Sigara böreği mi , tepsi böreği mi ? Yufka tuzlu mu yoksa el açması ve tuzsuz mu ?

Bugün de kısırlık bulgur'u sordum alışveriş yapan bir hanımefendiye. Çünkü bulgur paketlerinin üzerinde sadece köftelik ve pilavlık yazıyor. Kısrılık hangisi karıştırıyorum :) Köftelik olanıymış.
Hemmen detaylı tarifi de ekleyiverdi teyzeciğim. Eğer kısırı sulu seviyorsam , önce bulguru sıcak suda bekletip , ardından içine biraz daha su katmalıymışım. ayrıca yeşilliği en son malzeme olarak koymalıymışım ki , yeşillikler sıcak ile pişmesin ; tazeliğini korusun.

Tarifler defalarca denenmiş , sorduğunuz 'hangisi' sorusuna verilecek karşılıklardan anlaşılacağı üzere de tamamen sizin zevklerinize yönelik ve sağlamcı.
Çok seviyorum ben bu markette ayaküstü alınan tarifleri , sosyalleşmeleri. Bir başkadır benim memleketim , lay lay lay laylay lay lay ...

Yaşasın kutu oyunları !



Çok sevgili okul arkadaşım Seçomm , kelebeğim ve eşi ilen beraber Trivial Pursuit oynadık bu akşam.
Oyun konusunda biraz hırslanıyorum , kendime engel olamıyorum. Baharımmm , kulakların çınlasın ;)

Bu oyunda Tarih,Sanat-Edebiyat,Coğrafya,Eğlence,Bilim-Doğa ve Spor-Hobi konularında sorular var.
Örneğin : Emre Kongar'ın kızlarına hitaben yazdığı kitabın adı nedir ?  Cevap: Kızlarıma Mektuplar. gibi...

HEr oyunda olduğu gibi , kuralları tartışmak,mızıkçılık yapmak,kopya vermek-almak kısımlarıyla kendini var eden bu kutu oyunu TABU'dan sonra favorim olmuştur,her oynayan da çok sevdiğinden , sizlerin beğenisine sunulmuştur :)

Kış geceleri , arkadaşlar ve kutu oyunlarıyla daha da zevkli ! :)