30 Ocak 2010 Cumartesi

Deney 2 / Mythbusters


Gün geçmiyor ki yeni bir deney yapmayalım sayın seyirciler :),

T*shirt katlamayı sevmeyen baylara örnek olsun . İşte 2 hamleyle , ne de güzel katlandı ; caanım Göztepe forması .


29 Ocak 2010 Cuma

Kozmetik alışverişi için tavsiye


Strawberrynet.com'dan ara ara alışveriş yapan biri olarak , rotayı çok daha ucuz'a ürün satan Cheapsmells'e çevirmiş bulunuyorum.
Ürünler Avrupa'dan geldiği için fiyatlar daha uygun diyenler var.
İlk siparişim bu hafta elime geldi.Bana ulaşması 5 iş günü sürdü .
Max Factor'den pudra ve rimel almıştım. Sağlam ve hiç açılmamış haliyle geldi.
Piyasada 30 Lira civarında satılan bu pudra , BURADA 15 Lira'dan daha az .(gel vatandaş geeel , der gibi oldum :) )
Bence tek dezavantajı , ürün yelpazesi geniş değil ve sitede aranılan şey kolay bulunmuyor.

Bir gün işe böyle gitmeli ;)


Alexis Mabille




Chanel

28 Ocak 2010 Perşembe

The Simpsons



Sanatçı bir arkadaş (Joseph Cavalieri) ,  Simpsons  ailesini vitraya çizmiş.
Bu tekniğe Sadece  Ortaçağ kiliselerinde rastlanıyormuş.
Tabiiki Amerikada yapılmış bu çalışma , nedense şaşırmadım ?





Kaynak 

27 Ocak 2010 Çarşamba

islate'den okumak ... ?




Kızların Sarah Jessica Parker'ı varsa , teknolociklerin de APPLE'ı var !
Konu teknoloji ise Google'ı tek geçer , peşine de Apple'ı eklerim. Google tek geçtim ,
çünkü onun nimetleri beleş :)


Apple bugün islate'i tanıtacak.Ürünün klavyesi yok .
İnternette gezinmek,tv izlemek,gazete-dergi-kitap okumak için kullanılabilecek.



Evet yani artık o günler de geldi. Durmuş Efendi haftasonu sabahları kapıya Hürriyet bırakmayacak artık . 
En fazla Islate'i akşamdan kapının önüne koyarız , cd falan takar içine :)
Vay anasını sayın seyirciler diyor , ne kadar kısa sürede , ne derece tutacak bu alet merakla bekliyorum :



Alet iphone'un büyüğü gibi görünüyor .ekran boyutu 7 inç ve 10 inç olacak imiş.


Daha fazla Türkçe bilgi için BURAYA tıklayabilirsiniz.







EKLEME : Ürünün adı ipad olarak açıklandı ,
499 USD'den satışa çıkacakmış ,3G'lisi ise 700 USD civarı (Amerika'da tabi )

Vahşet Tanrısı

Öncelikle Devlet Tiyatroları'nın Cevahir AVM'deki sahnesi çok güzel. 
Koltukların arasında sadece sıfır beden insanların rahatça arzı endam edebilmesi dışında. Acilen dışarı çıkılması gerekse 2 sıra arası o kadar dar ki ,nasıl bir kaos olur bilmiyorum. Bir de şehrin göbeğine tiyatro salonu yapıp engelli vatandaşları düşünmemişler oradan da bir kritik yazıyorum kendilerine.
E nesini beğendin o zaman diyeceksiniz :) Oyunu izlerken insan kafası görmedim. O konu takdire şayan işte ...



Gelelim oyuna.Başlarda durağan gibiydi. Ama zaten sahnedeki oyuncuları ayrı ayrı çok sevdiğimden , onları sakin sakin izlemek için bana fırsat oldu.
Sonrasında Zerrin Tekindor,Ülkü Duru ve Zafer Algöz bir değişti ki sormayın ! Konuyu yazmak istemiyorum ama insan başta yeni girdiği bir ortamda süzüm süzüm süzülür de  , sonra içki masası olsun ; baş edilmesi zor bir durumla karşılaşmış olsun ; o kibar gider yerine bir cadı geçer ya (bazen canım , herkes için geçerli değil tabi :) ) . İşte bu halleri , oyunda çok güzel canlandırdılar.


Bence çok başarılı bir komediydi .







İşte altta da oyun hakkında daha detaylı bilgi var :


Le Dieu du Carnage / The God of Carnage
Yazan: Yasemin Reza


Rol Dağılımı:

Ülkü Duru, Zafer Algöz, Zerrin Tekindor, İşdar Gökseven
Konu:

Çocukları kavga etmiş olan iki aile “medeni bir uzlaşmaya varmak” istemektedir. “Kibarca” konuşmaya başlarlar aralarında. Ama sonunda kıyamet kopar. Çünkü hayatları farklı mutsuzluk biçimlerinden oluşan bu dostlarımız şu gerçeği bilmiyorlardır: İnsan aşkı ve evliliği hayalleriyle –yeteneğiyle- yaratır ve karakteriyle mahveder.
Karakter kaderdir!
Ve çocuklar evden çıkıp “hayata karışırlar”.






26 Ocak 2010 Salı

güzel resim

10 marifet'te gördüm , yaratıcılık mı ,sanatçılık mı ; artık ne derseniz :) Çok hoşuma gitti ,
yumurta kolisinin üzerine resim yapmış biri . Güzel fikir .


Sevigliler günü için

14 Şubatta ne yapsam diyenler ?
Varsa eğer klasik müzik seven , süpper organizasyon size :

Piyanist Tuluyhan Uğurlu'nun 14 Şubat Pazar günü Notre Dame de Sion Kültür Merkezi'nde vereceği Sevgililer Günü konserleri
alışılagelmiş Sevgililer Günü etkinliklerinden hayli farklı. Müzik ve görüntülerle aşkın ve sevginin her halinin anlatıldığı bu duygusal konserlerin
öncesinde konuklara bugünün simgesi kırmızı gül ve şarap yerine KAHVE DÜNYASI tarafından kahve, lokum, kurabiye ve çikolata ikram edilecek.
İkramlar tümüyle sevgiyi anlatacak sürprizlerle dolu. Bu özel etkinlik herkesin rahatlıkla katılabilmesi için saat 15.00 ve 18.00'da iki kez tekrarlanacak.
Konserlerde Tuluyhan Uğurlu'nun piyanosuna bazen bir keman, bazen yanık bir kaval sesi eşlik edecek.
Uğurlu konserlerde beş kişilik kendi müzik topluluğu ile birlikte sahneye çıkacak.

İndirimli bilet için ayseengez@tuluyhanugurlu.com adresine mail atabilirsiniz. ;)

25 Ocak 2010 Pazartesi

Evde deney / mythbusters

Bir internet miti imiş. Tabağın içine su koyup , üzerine karabiber ekleniyor. Ve deterjanlı parmak suya batırılınca karabiberler kaçışıyor .

İşte o çok özel anların :) videosu :

Uçurtma Avcısı / The Kite runner


Bu filmin dvd'sini , oynatıcıya takarken biliyordum başıma gelecekleri . Ama yine de aylardır izlemeyi ertelediğim halde , bu karlı günde hüzünleneyim biraz dedim.
Hem de ne hüzünlenme ...
Geçen sene kitabını okumuştum , kitap da etkileyiciydi ; filmi de aynı şekilde. Afganis'tanda yaşayan iki çocuğun hikayesi ... 
Baba var tabii bir de , bence oyunculuğu mükemmeldi.Homayoun Ershadi imiş bu İranlı aktörün ismi. 


Sinir bozucu olabilecek detaylar var hikayede , tıpkı hayat gibi . (felsefemi de yaptım)


Yine de tavsiyemdir , okunulası yada izlenesi bir yapıt ...

19 Ocak 2010 Salı

Golden Globe 2010 Kazananları


İşte Oscar'ın habercisi denen "Altın Küre"nin 2010 kazananları :

(Bizim "dövüşçü" dedektif de , en iyi erkek oyuncu olmuş :) )
Sinema Ödülleri
En İyi Film – Drama:
Avatar – James Cameron
En İyi Yönetmen:
James Cameron (Avatar)
En İyi Senaryo:
Aklı Havada (Up In The Air) (Jason Reitman, Sheldon Turner)
En İyi Kadın Oyuncu – Drama:
Sandra Bullock – The Blind Side
En İyi Erkek Oyuncu – Drama:
Jeff Bridges – Crazy Heart
En İyi Film – Komedi ve Müzikal:
Felekten Bir Gece – The Hangover
En İyi Kadın Oyuncu – Komedi ve Müzikal:
Meryl Streep – Julie & Julia
En İyi Erkek Oyuncu- Komedi ve Müzikal:
Robert Downey Jr. – 
Sherlock Holmes
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu:
Christoph Waltz – 
Soysuzlar Çetesi (Inglourious Basterds)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu:
Mo’Nique – Precious
En İyi Animasyon Film:
Yukarı Bak (Up)
En İyi Yabancı Film:
The White Ribbon (Michael Haneke – Germany)
En İyi Müzik:
Michael Giacchino – Yukarı Bak (Up)
En İyi Şarkı:
Ryan Bingham and T Bone Burnett – The Weary Kind (Crazy Heart)
Televizyon Ödülleri
En İyi Dizi (Drama):
Mad Men
En İyi Erkek Oyuncu (Drama):
Michael C. Hall – Dexter
En İyi Kadın Oyuncu (Drama):
Julianna Margulies – The Good Wife
En İyi Dizi (Müzikal – Komedi):
Glee
En İyi Erkek Oyuncu (Müzikal-Komedi):
Alec Baldwin – 30 Rock
En İyi Kadın Oyuncu (Müzikal-Komedi):
Toni Collette – United States Of Tara
En İyi Mini Dizi:
Grey Gardens
En İyi Erkek Oyuncu (TV filmi veya Mini Dizi):
Kevin Bacon – Taking Chance
En İyi Kadın Oyuncu (TV filmi veya Mini Dizi):
Drew Barrymore – Grey Gardens
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu (Dizi, TV filmi veya Mini Dizi):
Chloe Sevigny – Big Love
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Dizi, TV filmi veya Mini Dizi):
John Lithgow – Dexter


Sandra güzel olmuş / Moda bloglarına özendim :)

17 Ocak 2010 Pazar

İnsan olarak kabul edebilmek



Bazen birini tanımadan , sevmemek , tuhaf değil mi ?

Kalktımm , sana "Çin eriştesi " yaptım ...

Fazla vakit yoksa ve değişik bir şeyler denenmenin vakti geldiyse , haydi NOODLE yapılsın !
O hoo biz 5 yıldır her türlüsünü yapıp yiyoruz diyorsanız , bana yenilik bu Çin mutfağı . O yüzden de tarifini paylaşasım var :
 1 paket Noodle (Carrefor'da falan var)
2 çay bardağı soya filizi
Yarım çay bardağı soya sosu
İstediğiniz kadar mantar
100 gr. kuşbaşı tavuk
1 küçük soğan
2 sarımsak
isteğe göre brokoli ve haşlanmış lahana
1 tatlı kaşığı teriyaki sos

Azcık yağda ,  soğanı yüksek ateşte öldürüyoruz , içine az suda 10 dk haşladığımız tavuğu,sarımsağı,brokoli,lahanayı ve mantarı koyarak 10 dk. pişiriyoruz.
Bir yandan noodle'ı haşlamaya başlayabiliriz.
Noodle 5 dk'da pişiyor zaten. Soyafilizini ve soya soslarını da mantarlı karışımın içine dökerek 2 dk daha kavuruyoruz veee içine haşlanmış noddle'ları ekleyebiliriz.

Afiyet olsun , yarım saate mis gibi yemek :)


Sherlock Holmes neden kavgaya karıştı ? :)


Oh en sonunda izledim filmi. Son zamanlarda seanstan 1 ,2 saat önce gidip,salonda yer bulmak zorlaştı. Taa sabahtan aldığımız biletle , akşam izledik filmi.
Çok severim Agathacıımın hikayelerini , Hercul Poirot'u falan. Hiç Sharlock okumamıştım , kafamda pardesü ve pipo imajı vardı sadece :)
Neyse bu filmde kendisinin aynı zamanda kumara meyilli , dövüşçü bir tip olduunu görmüi oldum , iyi de oldu arkadaş ; ilişkimizin başında hakkındaki gerçekleri öğrendim .


Guy Ritchie'nin dövüş ve çingene takıntısı var bence , bak sonra demedi demeyin :)
 Yahu dedektif adam, zeki , çevik , ahlaklı; ne işi var gayri resmi müsabakaların tam ortasında ? Orası biraz olmamış muhterem.


Gittim , çok keyifli iki saat geçirdim. anılarım canlandı , Londra görüntüleri falan derken , gayet mutlu çıktım salondan.Anladığım kadarıyla bu hikayenin devamı gelir.
Indiana Jones,Karayip Korsanları,Prestij gibi filmleri seven bu filmde de aradığını bulacak bence.
Hikayeye ne kadar sadık kalmışlar fikrim yok ama izlediğim şey beni tatmin etti.
İyi seyirler...

15 Ocak 2010 Cuma

PopArt :)

Aynen Neso ve Özgün modeliyim. Mimlenmek nedir ?
Ama pek sevgili arkadaşımdan gelmiş talep , hemmen de cevaplayayım , anket defteri tanındaki bu aktiviteyi :

2009 yılında en çok üzüldüğün şey neydi?

Maskesi düşen insanları görmek ...

2009 yılını tek kelimeyle nasıl anlatırdın?

Mutlu

2009 yılında seni en çok şaşırtan şey ne oldu?



Maskeliler :)

2009 yılında hafızandan çıkmayan en etkili film neydi?

Mary and Max

En çok kozmetik alışveriş yaptığın yerin ismi?

http://www.starwberrynet.com/

2009 yılında asla vazgeçmem dediğin 3 makyaj markası ve ürünleri?

Vazgeçerim hepsinden . Farkı yok , benim için hepsi aynı ; bronz olmasın da ...

Bu yıl en çok neyi hayal ettin?

İşimde başarılı olmayı  bi de gezmeyi :)    (sıfır korelasyon :))

Yeni yıldan beklentilerin ne?



Bir ufaklık gelsin artık aramıza ;)




Ben sevgili BERRAK'a gönderiyorum bu anketi, ay pardon MİM'i :) Ama bir de eklemem var nostalcik olsun . 
En sevdiğin müzik gurubu.
Cevap da Take That yada New Kids On the Block olursa tadından yenmez ! :)


Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür , yaşamak bir orman gibi kardeşçesine !

Bugün dünyaca ünlü şarimiz Nazım Hikmet'in 108. doğum günüymüş.
En sevdiğim şiirlerinden :

Bence Şimdi Sen De Herkes Gibisin

Gözlerim gözünde aşkı seçmiyor
Onlardan kalbime sevda geçmiyor
Ben yordum ruhumu biraz da sen yor
Çünkü bence şimdi herkes gibisin

Yolunu beklerken daha dün gece
Kaçıyorum bugün senden gizlice
Kalbime baktım da işte iyice
Anladım ki sen de herkes gibisin

Büsbütün unuttum seni eminim
Maziye karıştı şimdi yeminim
Kalbimde senin için yok bile kinim
Bence sen de şimdi herkes gibisin

14 Ocak 2010 Perşembe

İntiharın Genel Provası


İşte bazen böyle mest olup ayrılıyorum tiyatro salonundan :) Dekor gayet iyiydi.
 Beni asıl etkileyen senaryo ve oyundaki insanoğlunun safiyeti hakkındaki tespitler oldu. Cin olmadan adam çarpmak derler ya - öylesi insanlar , çaresizlik , uyanıklık vb. insana dair hepimizin içinde var olan özellikler çok güzel işlenmişti.
Komiktiler de zaman zaman.
Oyunculuk daha iyi olabilirdi bir iki karakterde.
Genel olarak bu oyun benim çok hoşuma gitti.
İsmine aldanıp içim kararacak düşüncesiyle izlemeye başlayıp , yanağımda gülümsemeyle ayrıldım salondan.
Episini tebrik ederim ! :)


13 Ocak 2010 Çarşamba

Bir "dizikolog" ile ropörtaj


Şimdi efendim , benim canıımmm ablam Nurdanımla diziler üzerine bir ropörtaj gerçekleştirdik.
Tabiiki bu röportajı reklam arasında yaptık :)


Dizi izlemeye ne zaman başladınız ?
Bilmem hatırlarmısın , tabi sen o zamanlar küçüktün (gülüyor)  Beverly Hills vardı. (Hemmen 90210 diyerek hatırladığımı belirtiyorum aramızda bir sevgi bulutu oluşuyor) . Aaa Cosby Ailesi vardı bir de.

Şu an hangi dizileri izliyorsunuz?
Pazartesi : Ezel , Kapalı Çarşı , Maskeli Balo
Salı : Bu kalp seni untur mu ? , Aşk ve Ceza
Çarşamba : Makber , (arta kalan zamanda) Yaprak Dökümü
Perşembe : Aşkı Memnu
Cuma : Melekler Korusun
Cumartesi : Kavak yelleri

Bir dizi daha var o da 'Canım Ailem' . Bu hafta program değiştiğinden günü belli değil , ama ben Perşembe günü olsun istiyorum , o gün müsait çünkü.

Neden Türk dizileri ?
Zor bir soru bu.Hayatımızdan bir kesit olduğu için.

O hayatları kendinize yakın hissediyor musunuz ?
Ne yalan söyliyeyim , geçtiğimiz dönemlerde yayınlanan ASİ dizisindeki DEMİR karakterinin yaşadığı tüm acıları ve sevinçleri hissettim. Bütün dostlarım ve yakın çevrem de bunu bilirler.

En sevdiğiniz dizi karakterleri ?
En etkilendiğim Aşk ve Cezadaki ,Nurgül Yeşilçay'ın oynadığı Yasemin karekteri.Çünkü Yasemin değişik bir karekter.Hem okumuş,kültürlü aynı zamanda gelenek ve göreneklerimize bağlı.Bunların sorumluluğuyla hayatta aldığı büyük darbeler karşısında,hayata karşı verdiği tepkiyi seviyorum.
Erkek karakterlerden de Ezel,Aşk ve Ceza'daki Savaş , Maskeli Balo'daki Mehmet (sınır tanımayan bir gazeteciyi canlandırıyor.)

Hiç bitmesin dediğiniz bir dizi var mı?
Ezel beni her hafta şaşkınlıklara sürüklüyor.Aşk ve Ceza'da çok güzel.
Canım Ailem çok eğlenceli , her gün izlesem sıkılmam.

Tekrar başlasın dediğiniz bir dizi var mı?
Kül ve ateş , Star'da başladı ama maalesef 7 , 8 bölüm yayınlandı sadece. Kaldığı yerden devam etmesini isterim.
Diğer dizilerin bitmesi gerekiyordu.Hikayelerin çok uzatılmasından hoşlanmıyorum.Örneğin 'Bir bulut olsam' tadında bitti.

Dizi severlere buradan iletmek istediğiniz bir şey var mı ?
Dizi seyircisi olmak bireye göre farklılık gösterir.Mesela ben bu dizilerin hepsini seyrediyorum ama hayatım dizilerden ibaret değil.Aynı zamanda sosyal bir insanım.
Dizi izlerken hayatla ilgili doğruları,yanlışları sorgularım.Hayatla ilgili yorum yaparım.
Bu da çok kötü bir şey değil sanırım.

Editörün notu : röportajı yaparken de kafamızda huni vardı , hala da var.Mazhar Osman'ı saygıyla anıyoruz...

Gazetelerin hali



Uzun zamandır dikkatimi çeken bir konu var .
3 - 4 aydır , bilinçli olarak , gazete okumuyorum. Tabi arada baktığım oluyor da , hani takip etmiyorum diyeyim. Hızlıca gündeme göz atmaya çalışıyorum (içim karararak) .
 Birinci sebep , haberlerin tarafsız olmaması. Her kanalın , gazetenin koruduğu bir cemiyet , yüklendiği farklı bir zümre var. Bunu da o kadar aleni yapıyorlar ki , hangi yayın kimin tarafında anlamayan kaldı mı bilmiyorum ?
İkinci sebep okuduğum yada gördüğüm haberlerin vasıfsızlığı . Detaya inmiyorum , süüppeer insanlar var , ufkumu genişletenler, bissürü şey öğrendiğim yazdıklarından,gördüklerinden , deneyimlerinden.

Bahsettiğim şey en üstteki görüntü. Bugünkü "Türkiye'nin açılış sayfası"nda ! 11 adet cinsel çağrışımlı görüntü var. Tamam sadece haber olmasın , ayrıca cinsellik de süpper bir olgu da ; kelebek gibi magazin eklerinde olsun bari . Gözümüze gözümüze sokmasınlar , işin bir kalitesi olsun ...

Bir de NewYorkTimes ve Wall Street Journal'in açılış sayfalarına göz atın derim.

Ülkemde de , dünyada da önemli bir şeyler oluyor . Benim dışımda kalan hayatı araştırarak,dürüstçe aktarmalarını istiyorum , çok şey mi istiyorum :) ?

8 Ocak 2010 Cuma

Chagall İstanbul'da...



Ünlü Rus ay yoksa Fransız mı demeliyim ? :) Ressam Marc Chagall'ın resimleri 24/01/2010 tarihine kadar Pera Müze'sinde olacak.
Sergiye giriş ücreti 7 Lira.
Daha detaylı bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.



Yaşam ve Aşk: Baskı, Desen ve Resimler

23 Ekim 2009-24 Ocak 2010

20. yüzyılın öncü sanatçılarından Marc Chagall, Türkiye'deki sanatseverlerle ilk kez Pera Müzesi'nde buluşuyor.

1887'de Rusya'da doğan ve 1985 yılında Saint-Paul-de-Vence'da hayata gözlerini kapayan Chagall'a ait 160 yapıt, Kudüs İsrail Müzesi'nin zengin koleksiyonundan biraraya getirilen baskı, desen ve resimlerden oluşuyor.

Sergi, Chagall'ın çokyönlü kimliğini ve renkli hayal dünyasını vurgulayan bir seçkiyi sunuyor. Sanatçının yaşamını ve ilk eşi Bella ile aşklarını konu alan özyaşamöyküsel desenlerinin yanı sıra, Kutsal Kitap illüstrasyonları, La Fontaine Masalları ve Gogol'ün Ölü Canlar'ı gibi edebi yapıt resimlemeleri de sergide bir araya geliyor. Yapıtlar arasında Chagall'ın imzasıyla bütünleşmiş Rus folkloru, Yahudi gelenekleri ve sevgililer temaları dikkat çekiyor





7 Ocak 2010 Perşembe

Prag Ulusal Müzesi



Ulusal Müze dedikleri karşıklı iki bina. Biz ilk olarak komünizm ve olimpiyat gibi sosyal konular üzerine yoğunlaşmış olan binaya gittik. Ordan çıksak , "aa müze bu kadarmış" diye yolumuza devam ederdik.
Genel olarak -iklimleri gibi- buzz insanlar olduklarından yol göstermiyorlar size. Tamam genç kızları güzel olabilir , hatta ben bu duruma hırslanmış da olabilirim :p ama bu yorumum objektif , her an kabalaşabilecek bir eğilimleri var .  Gerçi böyle kalıplara sokmak da hoş değil insanları ama , çoğunluğun tavrı güleryüzlü ve içten değil diyeyim.
İşte bu ilk gittiğimiz Müze binasında ,Komünizm üzerine olan kısım genelde kötümser idi. Şöyle kötü şartlardı , böyle baskıcıydı gibi .. Anladığım kadarıyla Prag halkı rejimden memnun değilmiş. Konu hakkında fazla bir şey bilmiyorum , daha fazla yorum yapmayayım J


Diğer binada dediğim kısımda ise Coğrafya ve Doldurulmuş , maket hayvanlar üzerine bir sergi vardı. Doldurulmuş hayvanları görmek çok etkileyici idi.Özellikle Dinazor ! İşte fotoları aşağıda :

6 Ocak 2010 Çarşamba

The Kimbell Art Museum'dan resimler

Müze Texas'ta , buraya da gelse azcık bu resimler , mest olsak ..
Burdan bakmak bile güzel ..

Ressam : Claude Monet


Ressam : Ferdinand Hodler


Ressam : Henri Matisse


Ressam : Rembrandt Van Rjin


Ressam : Vincet Van Gogh

Prag turistik yerleri




Dondurma kıvamında gezdik oraları. Kış aylarında turistik amaçlı gitmenizi tavsiye etmiyorum. He gençlik ateşim bana yeter diyorsanız,ona lafım yok. Bize ucu ucuna yetti :)

Benim Prag turistleri :) için tavsiyelerim :

1) Kale
2) Yahudi Mahallesi
3 ) Charles Köprüsü
4) Ulusal müze
5) Black Light Theatre
6) Kukla tiyatrosu / müzikali
7) Klasik müzik dinletisi (Klementinum meka/fiyat ve kalite olarak çok güzeldi)
8) Astronomik saat kulesi (saat başında orada olun muhakkak , her saat başı , çan çalıyor - saatini içindeki havariler dönüyor)
9) Tekne turu (Charles köprüsünün yanında var)
10 ) Tramway ile şehir gezisi. Atlayın bir tramway'a , son durağa kadar gidin , gelin . Ki bu her şehirde yapılası bir şey bence :)
11) Yürüye yürüye şehri gezmek de keyifli , mimari çok etkileyici.

www.pragrehberi.blogspot.com'da da güzel bilgiler var , göz atmanızı tavsiye ederim.

Ben 5 güne bu kadar sığdırabildim . Prag güzel bir şehir ama .. Paris'i tek geçerim. İstanbul'u ise hiçbirine değişmem ! :)

Sevgiler ...

5 Ocak 2010 Salı

Prag'ın güzel renkleri


Hediyelik eşyacılar , otelin lobisi , turistik mekanlardaki kapılar vs. Renkler ve figürler ne kadar güzel görünüyor değil mi ?

Sahipsiz World Lounge



Havalimanına gider gitmez,bir heves koştuk Lounge'a . Giriş güzel , kapıdaki hostes hoş . Mekan renkli .
Hemmen masaj koltuklarına yöneldim ki , ne göreyim , iki kafadar yatmış uyuyor koltuklarda ... Uyandıramadım da tabii , mışıl mışıl; kimiblir kaç saattir oradalar.
2 tane masaj koltuğu vardı , biri de hizmet dışıydı zaten.
Diyeceğim o ki , mekan güzel ama içi sahipsiz kalmış.

4 Ocak 2010 Pazartesi

İşte geldimm , burdayım !




Maceralı ve buz gibi soğuk bir tatilden sonra , canım ülkeme geri döndüm !

Bir önceki post'ta yarın yazarım demiştrim , aradan geçti 1 hafta :) Oralarda hem vakit bulamadım yazmaya hem de imkan.
Hostel'de kalacağımızdan bahsetmiştim. Dolandırılmışız ! Öyle bir hostel yoktu ortalarda. Neyse , bizi kandıran zenci arkadaş , bir İtalyan'ın apartmanına götürdü . 'Apartta kalıcaz neyse' dedik. Gecenin bir yarısı , sinirli İtalyan, zenci ile anlaşamayınca oradan da çıkmak zorunda kaldık. Buzzz Prag sokaklarında elimizde valiz , başladık otel aramaya , yol bilmeyiz iz bilmeyiz .. :)



Neyse Nesoların daha önceden kaldığı otelde yer varmış (Diplomat Otel) , 1 saatlik arama sonucunda ,sonuca ulaştık .
Ama yaşadığımız korku dolu anları unutamayacağım ... Çok İndiana Jones gördüm kendimizi oralarda canım ...
Prag güvenli bir yer mi emin olamıyorum . Boşverin booking.com'u , güzel güzel bir seyahat acentesi ile gidin :)

Fotoları vs. yükleyip müze , konser gibi turistik detayları önümüzdeki günlerde paylaşacağım. Tarih vermiyorum dikkat ettiyseniz :) bir önceki gibi olmasın ..

Şimdi beni kendime getirecek şey: tarhana,mercimek gibi güzeell bir ev çorbası içmek olacak !