15 Mart 2012 Perşembe

İşkadınıyken evhanımı olmak (yada olmamak)

Kadın olmak bile ev haliyken naifleşiyor, evhanımı ... O kadar sene hep -azcık bile ara vermeden- çalıştım. 10 yıl... Üniversite biterbitmez. Özenmedim de evde boş boş oturmaya, isteyerek; severek işimi çalıştım. Hem sohbet etmeden, bir şeyler paylaşmadan yaşamak zor olur benim için, o yüzden her gün gidecek bir kapım olması(!) güzel geliyordu çalışırken :)
Hamileliğimde de iki önemli bankayı birleştiren ITcilerden biriydim, genelde haftanın 6 bazen 7 günü çalıştım. Minnak da isyan mı etti nedir tempoya, 1 ay erkenden geldi.
Yine de bunalıp 'İşe dönmeyeceğim' diye düşünmedim Efe'nin doğduğu ilk günler, 'hele bir 4 aylık olsun; o günleri görelim, o zaman bakarız' dedim.

4. ayın sonunda Efe'yi bir başkasına, 'bir kaç aydır tanıdığım bir başkasına' bırakamayacığımı anladım. Aileden biri bakacak olsaydı da bırakmazdım gerçi, onun nasıl uyuyacağını, nasıl sakinleşeceğini, ne zaman acıktığını bir tek ben iyi biliyormuşum gibi geliyordu çünkü. Ayrıca anne sütü alıyordu sadece, süt izni üstünkörü bir hak, günde 1,5 saat İstanbul koşullarında kimsenin işini görmez bu da bir gerçek.
Şimdi 6,5 aylık, birine bırakma konusunda daha rahatım. Bir şeyi istemediğinde belli edebiliyor çünkü, toksa ağzını kapatıyor yemek yediremiyorum, oturmak istemiyorsa ağlıyor kucağa alınana kadar gibi...
He benim onu düşündüğüm gibi bir başkası bakar mı oğluma, muhtemelen cevabı hayır. Bazı anneler çok iyikalpli ve özverili bakıcılara denk gelmiş olabilir, onlar için bir pay bırakıyorum.

3,5 ay sonra işe dönmem gerekiyor. Artık oğlum da daha büyümüş olacak. Yani 10 aylık ne kadar büyükse artık.
Daha fazla para, ödenecek yüksek SSK primi için değer mi? Bence değmez. Ama 2- 3 yıl çocuğuma kendim bakarsam da hem işhayatından kopmaktan hem de istediğim gibi bir iş bulamamaktan çekiniyorum.
İşim gereği kurları ezbere bilirdim, EUR 2.3küsür olmuş dün tesadüfen gördüm şok oldum. O kadar kopmuşum 7 ayda mali dünyadan, 3 yılda domestik dünyaya tamamen geçiş yapılabilir sanki ...

AVM'lerde gördüğüm süslü annelere, 'oohh ne rahat çocuk bakıyorlar' diye 'vurdumduymaz' gözüyle bakardım. Belki onlar da benim hissettiklerimi hissedip çocuklarıyla vakit geçirmeyi tercih ettiler. Bir de üstüne kilo vermişler, hem de bakımlılar. Artık takdirle bakıcam kendilerine :)

Çok mühim iki kelime daha edeyim. Annelerin de sigortası olsun çalışmadığı süre içinde, belli bir kaç yılın sonunda isteyen işine rahatça dönebilsin, devlet bu konular üzerine yoğunlaşmalı. Bir insan yetişiyor, hafife alınacak bir konu mu? Bu anneler için semt semt kurslar, atölyeler olsun bebekleriyle katılabileceği. Devlet  de desteklesin ve annesiyle; sevgiyle büyüsün yeni nesil.

11 yorum:

Müge dedi ki...

Ne yaman çelişkidir bu.. Hep yaşadığımız.. Hep diretilen..

Mecburiyetler yüzünden bir bebeğini 3 aylıkken, diğerini 8 aylıkken bakıcılara bırakmak zorunda kalan bir anne olarak, önerim "bebeğine bir tek kendinin iyi bakacağı" fikrine çok fazla kapılmamandır. Çalışmaktan haz duyan birisin, ilerde onca zaman uzak kalmana çok da gerek olmadığını anlayacaksın. Ha bakıcılarla az mı yoruldum? hayır.. Ama işini de yürüten bir anne olarak çocuklarım hiç de eksik büyümediler.
İş tempon çok yoğun olmayacaksa, 10 aydan sonra işine dönmelisin bence.
Şimdi benimkiler 17 ve 19 yaşındalar. Darısı senin de başına.. Çok kolay gelsin :) Öperim :) ikinizi de :)

Dışavurum dedi ki...

Teşekkür ederim Müge, ben de oğlumun 19 yaşını göreceğim di mi? (İnşallah). Bu süreçte senin gibi seçimlerimin arkasında durabilmek istiyorum, hala kafam net değil. Darısı başıma. Fikrin benim için değerli, dikkate alacağım.

nymphea dedi ki...

Benim de 3 aylık bir kızım var. Mayısta işe döneceğim 5 aylık olmuş olacak.. Hamileyken, ben çalışmadan yapamam, herkes nasıl bırakıyorsa ben de iyi bir bakıcı bulurum diyordum ama doğunca öyle olmadı.. Herkesten sakınıyorum.. Sağolsun kayınvalidem bakmaya gönüllü oldu, evimin yakınında ev tuttuk. O yüzden içim daha rahat.. Ben çalışan bir annenin kızıyım, o yüzden ben de çalışan bir anne olmak istedim hep:) Çünkü ne kadar zorluğu da olsa bana çok şey kattığını düşünüyorum. Ben de geçenlerde bir yere tarih atarken 2011 diye atmışım:) (işten uzaklaşınca dediğin gibi, döviz kuru günlük ıvır zıvırdan uzaklaşıyor insan) Herkesin kararı kendine göre en doğrusudur ama anladığım kadarıyla sen de çalışmayı seven birisin, eğer aileden birileri varsa belki ilk etapta bakıcıyla birlikte ona bırakabilirsin.. Neyse daha fazla uzatmayayım. Ne zamandır takip ediyorum (Ajanda dergi vasıtasıyla) ama yorum bugüne kısmetmiş.. Sevgiler:)

Duygu Yaman dedi ki...

Ne yazık ki her çalışan annenin yaşadığı bir endişe bu.. Ben de isterdim 2 yaşına kadar kendim bakmayı ama dediğin gibi sonrasında yeniden istediğin gibi bir iş bulmak zor.
Ben 3,5 ay sonunda hiç istemeyerek başladım işe ama annem baktığı için içim tabi ki daha rahattı. Yine de gözüm arkada kalmadan gittim dersem yalan olur.. 3,5 ay onunla dipdibe yaşadıktan sonra ayrı kalmak zor geldi.. Keşke imkanım olsaydı da daha fazla kalabilseydim..Ama ben kendimi şöyle rahatlattım:"Eninde sonunda işe geri döneceksem ha 3,5 aylıkken ha 6 aylıkken ne farkedecek.Hiç değilse 3,5 aylıkken farkında değil hiçbir şeyin.;)"

Sana daha da zor gelecek tabi ki çünkü 10 ay olacak ama iş temposu alışmanı kolaylaştıracaktır. Umarım gönlüne göre birini de bulursun oğluna bakması için..Karamsar olma yeter ki.. Unutma bu konuda yalnız değilsin.;)

Sayın KARACA dedi ki...

Bende yoğun bir tempoda çalışıyorum. Daha çocuk falan da yok ortada. Ama bir süre sonra olacak.. Olacakta bana tasası şimdiden düştü. Bize doğumdan iki ay önce bir izin doğumdan sonra iki ay bir izin veriyorlar. İki aylık yavruyu nerelere bırakırım aklım almıyor!! Ama iş yerinde benim yaptığım işi bırakacak kimse yok kocaman bir kadroyu tek başıma dolduruyorum ve ben doğum iznine ayrıldığımda değil bir ay 15 gün idare etmeleri çok zor. Benimde korkum seneye falan çocuk olursa yerimi doldurmaları :( Ama ne yalan söyleyim durumum iyi olsa bir elim yağda bir elim balda olsa çocuğum olduğunda bu tempoda çalışma hayatına dönmezdim. Hobilerime yoğunlaşır kendime yeni bireysel işler yaratırdım. Ama hayat mücadelesi işte. Allaha şükür şimdi iyiyiz ama mağlum tek maaş zorlar. Yok evi yok arabası yok çocuğun okulu... Kadın olarak eşine destek olma zamanı. Çocuğuna anne olma zamanı. Eve hanım olma zamanı. Allah sana bana hepimize güç kuvvet versin canım :)
Haddi değil tabi ama bende bir öneride bulanacağım. Geçenlerde sosyolog bir arkadaşla da konuştuk. Bebekler tam bu zamanlarda kucak istiyorlar elini tutmak istiyorlar ya sakın terslemeyin diyor. Çocuk bu dokunmalar anne ve babayla içsel bağlarını kuvvetlendiriyormuş. Sonra anne çocuğun başında telaşlı ne yapcağını bilemez kararsız davranışlar sergilerse işte ne bileyim "allah ateşi var napcam napcam dile ağlayıp paniklerse" yada "ay niye ağlıyor diye panik panik çocuğu ordan oraya çekiştirirse" çocukta öz güven eksikliği o yaşta ve o koşullarda gelişiyormuş. O yüzden anne kendinden kararlı sakin, pozitif ve her zaman dokunarak bebeğiyle iletişim kurmalıymış. Eğer sende 10 aya kadar bebeğinde bu gelişmeleri ve duyguları oturtursan bence gönül rahatlığıyla çalışmaya dönebilirsin. Çünkü o zamana kadar bebekle aranızdaki duygusal bağ derinleşir.
Amann şu yazdıklarıma da bak hele görende 4 çocuk büyütmüşüm sanır :) Kusuruma bakma öyle derdini paylaşayım dertleşeyim istedim. Umarım sizin için hayırlısı neyse o olur canım. Her şey Gönlünce Olsun Canım.

Dışavurum dedi ki...

Nymphea, kayınvaliden bakacağı için çok şanslısın. Benim akrabadan destek alma şansım yok lokasyon yüzünden, gerçi siz de imkanları zorlayıp evinizi taşımızsınız. İsteyince de oluyormuş :) Gönlğne göre olsun anneliğin de, çalışma hayatın da umarım, sevgiler :)

Duygu Yaman, haklısın sonuçta bırakacaksan erken olması avantaj bil olabilir daha ufaklık bir şey anlamadan. anneye bırakan şanslılardansın sen de :)

Sayın Karaca, ne güzel yazmışsın uzuun uzun :) Ve ne güzel bir tavsiye, bakış açısı bu çocuğa dokunma işi. Elimden geldiğince ona sevgimi göstermeye çalışıyorum. Umarım hissettirebiliyorumdur.
Belki karşına yeni fırsatlar çıkar iş anlamında ve rahat bir hamilelik ve annelik dönemi yaşarsın sonrasında. Hepimzin gönlüne göre olsun her şey, doya doya, mutlu mutlu ...

Dışavurum dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Feriş ile Hayat dedi ki...

Selam Seda,
Benzer ikilemleri ben de yaşamıştım. 3,5 aylıkken ücretsiz izin almak üzere iş yerime döndüğümde"bir an evvel dönmezsen terfiyi unut." cümleleri ile karşılaşmıştım. Üstelik de "döndüğün zaman yoğun dönemde olacağız. Süt iznini sonra kullanmak üzere erteleyeceğiz. Akşamları da 6 da çıkmak yok." ile eve ağlayarak dönmüştüm. İşe dönmeme yakın "küçücükken başucumda bana ninni söylerdin, sabahları uyanınca beni okşar öperdin..." şarkısını bir yandan söyleyip bir yandan ağlıyordum...İş, beni kızımdan koparacak, onu benden ayrı bırakacak düşünceleri sarmıştı zihnimi. Bu durum karşısında yeni iş arayışına girdim...Kızım 7 aylıkken işe döndüm. Babannesi bakıyordu, aklım onda değildi ama ilk hafta da kolay geçmemişti. "Acaba şu an ne yapıyordur, benim onu özlediğim gibi o da beni özlemiştir" diyordum.
Tüm riske rağmen yeni bir ortamın içinde buldum kendimi. Yeni insanlar ile tanışıp, yeni bir sistemi kavrayıp bir de kendini ispat ettirme çabası...Şu an 18 aylık oldu kızım. Geriye dönüp baktığımda "neden işe dönmek için acele etmişim" diye sormaktan kendimi alamıyorum...Kaderde bunu böyle yaşamak varmış demekten fazlasını geçmiş için yapamıyorum.

Ücretsiz izin alman, bu anlamda isabetli bir karar olmuş. Bir bebek annesini ne kadar çok görürse, o kadar iyi :)

Keşke anneler bebeklerinden 10 saat uzakta kalmadan onları büyütebilseler,(bir ara ben yarı maaşa yarım gün çalışmayı bile göze almıştım :)) keşke 0-2 yaş kreş imkanı her iş yerinde olsa, keşke bayan çalışanlara kanunun verdiği ücretsiz izin hakkını, anneler tüm ekonomik güçlüklerini göze aldığı gibi göğüslerini gererek kullanabilseler, keşke herkes bu konuda hoş görü gösterebilse...İşvereni, çalışanı, bebeği herkes mutlu olabilse... :)

Unknown dedi ki...

ah ah tam can alıcı noktam..4 yaşında bir kızım var onu 3 yaşına kadar ben büyüttüm ve büyük bir bankadan hamilelik döneminde istifamı basarak ev de oturmak da alışmak da çok güzeldi ama sonra bu böyle olmayacak diyerek yeniden döndüm iş hayatına daha döneli 1 yıl oldu..kreş dönemi bebeğini alıştırmak daha kolay oldu onu oyun oynamayı sevdiği bir ortama bırakmak hem o eğleiyo hem siz severek işe geliyorsunuz ama şimdi hadi kardeş olsun derken başladı tüm geçmişe dair sorgulamalalarım...bebek olursa kimselere bırakamam gibi geliyor ev de benden ayrı birini idare edemem gibi..bazen aman yine eve döneyim diyorum bazen yıllar çabucak geçecek sen de emekli olacaksın elinde de maaşın diyorum...anne olmak kadın olmak zor ama o minikler için herşeye değer...bence her neye karar verirseniz verin sonucunu sorgulamayın ve çok mutlu olmaya bakın....

Dışavurum dedi ki...

Çok teşekkür ederim Esra Hnm., mutlu olmak aslolan di mi? İnşallah en güzeli olacak, tam da bu hafta karar aşamasındayız. Ne güzel 3 yaşına kadar büyütmüşsünüz kendiniz, gönlümde yatan aslan bu aslında :) Sizin de gönlünüze göre olsun, içimden geçen bir de kardeşi olsun kızınızın :) Sevgiler...

Dışavurum dedi ki...

Biz yapamadık ama senin kızına daha güzel şartlarda insanların çalıştığı bir işyaşamı denk gelir umarım Aslı. Biliyorum yaşadıklarını :( Bu sebeplerden dolayı kadınlara pozitif ayrımcılık yapan şirketler var, Eczacıbaşı bu şirketlerden biriydi. Şimdi her şey yolunda gidiyor ama değil mi?
Görüşmek üzere...