27 Aralık 2012 Perşembe

Yarın, ucundan azcık Televizyondayım

Canım arkadaşım Müge yarın öğlen 12:30'da Star TV Soframız programında olacak.
Nasıl güzel bir yılbaşı menüsü var izlemeniz gerek, sofrası gözlerinize bayram yaptıracak.
Biz de Efe ve Sinem ile o güzel sofrada yerimizi aldık, çekim bittikten sonra afiyetle Müge'nin yaptığı yemekleri yedik.
Programın son 5 dakikası biz de görünüyoruz, hatta son 2 yada 3 dakikası da olabilir :)
Yemekbahane'yi yani Müge'yi TV'de uzuuun uzun izlemek için sabırsızlanıyorum!

23 Aralık 2012 Pazar

Yılbaşı kurabiyesi / Un kurabiyesi tarifi

Ben unlu mamüller yapma konusunda başarılı değilim. aslında yemek konusunda pek başarılı değilim. Allahtan ailimizde bir kişi, bir kurabiyeyi güzel yapıyor da biz de İnstagram'da yemek fotosu paylaşabiliyoruz :p
Eşim un kurabiyesinde bir markadır.
Sağolsun bu hafta 'çam ağacı' kurabiye kalıbı ile hünerini konuşturdu ve ortaya bu görüntü çıktı.


Çok lezzetli bu un kurabiyelerinden siz de yapmak isterseniz tarifi şöyle:

Malzemeler:
250 gr oda sıcaklığında teremyağ
1 kahve fincanı sıvı yağ
3,5 yemek kaşığı pudra şekeri
4 yemek kaşığı buğday nişastası
1 paket vanilya
4 su bardağı un (Unu en son ve azar azar ekleyin yoğururken)


Tüm malzemeyi yoğurun, istediğiniz şekli verin ve 150 derece fırında altları pembeleşinceye kadar (yaklaşık 45-55 dk) pişirin.
Pişen kurabiyelerinizin üstüne pudra şekeri serpebilirsiniz.

Afiyet olsun.

19 Aralık 2012 Çarşamba

İzmir özlemi

Ne kadar güzel bir şehir...
Bu fotoğrafları bir kaç ay önce Çeşme'de çekmiştim, özledim...



17 Aralık 2012 Pazartesi

Okul nasıl gidiyor?

Bu sene İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi'nde Sosyoloji eğitimine başladım.
Çok ilgi duyduğum bir alandı, bebekle hareket şansım kısıtlı olduğu için ve ne öğrensem kar diye düşündüğümden 2. kez Üniversite okumaya karar verdim.
Aynı bölüm Anadolu Üniversitesinde'de vardı ama İstanbul Ün. diploması daha cazip geldi.

Kazın ayağı hiç de öyle değilmiş.
Ne kızgınım okula, ne de herhangi bir beklentim var. Sadece kişisel gelişim için var hayatımda, bu yüzden olumsuzluklar beni sarsmıyor.
Yine de can sıkıyor, eksikleri bol, tercihini bu okuldan yana kullanacak arkadaşlara doğru gitmeyen hususları söyleyeyim:


  • Size basılı hiç bir kitap, döküman vs. vermiyorlar
  • Notları sadece okulun kendi resmi sayfasına yüklenen dökümanlardan elde edebiliyorsunuz
  • Ders notları zamanında sisteme yüklenmiyor
  • Vizeler internet üzerinden/online, ilk günden sistem çöktü, sınava giremedik; mazeret sınavı yaptılar 5 gün sonra

Olumlu yönleri de şöyle:
  • Öğrenci işlerinde çalışan memurların tavrı poztif
  • Facebook'ta bölümün sayfası var, bilgilendirme ve yönlendirmeler başarılı

Bildiğim kadarıyla Anadolu Üniversitesi'nin kitapları açıklayıcı ve net. Ben hiç incelemedim ama memnun olan arkadaşlarım var.

Sınavsız İkinci Üniversite düşünüyorsanız 2012 itibariyle İstanbul Üniversitesi'nin bu konuda doğru adres olduğunu söyleyemeyeceğim.
Haklarını da yemek istemem, belki uzun uğraşlar sonucu bu konuma bile ancak gelmişlerdir.

Umarım önümüzdeki sene daha oturmuş ve profesyonel bir yapı ile karşılaşırız. 

16 Aralık 2012 Pazar

Günler geçiyor

Taşınalı 9 gün oldu, ilk 4 gün doğal gaz yoktu. Isınmak ve banyo yapmak yok, temel ihtiyaçlarını gidersin insan gerisi boş. Olmayınca ne de kıymetli.
Eşyalarımız eski evden gelme, sadece bir iki parça yeni aldık, bir de perdeler uymadı; acele etmeden, içime sinen bir şeyler bulup yaptıracağım.
Süper sessiz bir ortamdayız, bayılırım emekli hayatına.
Dışarı çıkınca yolda tek tük insan görüyoruz, köpekler yarenlik ediyor yürüyüşlerimize. 10 sene sonra buraları da dolacak malesef.
Komşularımızdan ses yok, bir kapı çalıp hoşgeldiniz derler sanmıştım. Yine ilk adımı atmak bana düşecek, kek yapıp kapılarını çalacağım önümüzdeki günler.
Evi satın aldığımız kişiye senetsiz sepetsiz kaporo vermenin ceremesini çekiyoruz. Alacağımız var ve şu an telefonlarımıza çıkmıyor. Bu bize ders oldu, tapuya gidene kadar çok iyi insanlardık biz; tapudan ve para ödemesini yaptıktan sonra telefonlarına çıkılmayacak kişiler olduk. Bir daha sözlü anlaşma ile iş yapmayacağız.
Kayınvalideme dönüşüyorum, sürekli aklımda evi nasıl temiz tutsam düşünceleri, çamaşır asmalar, tezgah silmeler. Ne güzel pasaklı bir insandım ben halbuki, kafam rahattı.
Efe daha geç kalkıyor artık sabahları, oh be dünya varmış!
Cuma günü evimizin yakınındaki Postaneye gidip, orada çalışan memurla tanıştım. Emekliliğe yakın bir amca. Burası küçük bir yer, herkes gibi o da yardımsever biriydi, tanıştuığımıza memnun oldum.
Yılbaşı kartlarımı yazdım, haftaiçi benim ufaklıkla beraber gidip postalayacağım. Belki bisikletle gideriz.

Postaneye güzel kartlar gelmiş, ben çok sevdim her çeşidini. Zarfsız, sadece yeni yıl kutlaması yazarsanız gönderi ücreti 50 Kuruş. Anne-baba, kardeş, eş-dosta postalamak için çok güzel bir zaman.
Kart yazmayı, postalamayı, almayı ne kadar çok seviyorum!
Bir de blogum var gönderdiğim ve bana gelen kartları paylaştığım, görmek ister misiniz? http://postakarti.tumblr.com

5 Aralık 2012 Çarşamba

15 aylık bebeğim neler yapar oldu?


  • 10.2 kg.
  • 2 haftadır yürüyor
  • 25 kelimeyi anlamlı olarak kullanıyor (anne, baba, mama, dede, gel, al, attı, atta , su/ f, köpek/ ha ha, kedi/ pis, giy/ gi, koy/ go, gol/ goo, araba/ vıııı, Nunu, bitti, çiş, alo, gitti, cıs, cici, ı ıh/ yasak şeyleri gösterirken, eee e/ uyuyan birine diyor yada kendi uykuya giderlen)
  • Talimatları anlıyor ve genelde yerine getiriyor. Dokunmaması gereken şeyleri biliyor ve şansını zorlamıyor :)
  • Evde veya gittiğimiz yerde ortalıktan bir şey kaldırmıyoruz, 'bunlar cıs, dokunma' komutundan sonrası rahat
  • Yemek yemeyi sevmiyor
  • Kahvaltıyı bulamaç olarak yiyor, ayrı ayrı vermeyi her deneyişim hüsran :(
  • Simit, ekmek, muz, nar, devam sütü, pekmezli bitki çayı, elma, ayran severek yiyip içtikleri
  • Brokkoli çorbasını, köfteyi, bulgur pilavını ve mercimek çorbasını oyunla vs zar zor yediriyorum
  • Çubuğa delikli silindir takmak, kutuya şekiller atmak, resimli bebek kitaplarına bakmak ve hava üfleyip top fırlatan oyuncak fili en çok vakit geçirdikleri
  • Bensiz durmuyor hiçbir odada, ama onu birine bırakıp gidebiliyorum beni aramıyor özellikle; yeterki odada yanlız kalmasın
  • Dışarı çıkmayı ve banyo yapmayı çok seviyor
  • Akşam 19:30'da yatıp sabah 7'de kalkıyor. Gece hiç uyanmıyor, biberonla gece beslenmesini 2 ay önce bıraktık; 2 aydır durum böyle
  • Yatağa bırakıyoruz ve kendi kendine uyuyor
  • Sabah ağlayarak uyanıyor, doğduğundan beri böyle
  • Gündüz 2 kere toplam 1.5 yada 2 saat uyuyor
  • 16 tane dişi var
  • 3 haftadır burnu akıyor ve hasta, bronşit olmuştu antibiyotik kullanmıştık ama hala geçmedi :(
  • Lazımlığa oturttum ama ağlayarak kalktı hemen
  • Geçen ay 5 kuruş yuttu, ertesi gün çıkarttı :)

3 Aralık 2012 Pazartesi

Ortalardayokumçünkü

6 yıllık evliliğimde bu hafta 3. Kez taşınacağız. Anadolu Yakası'nın bir ucundan, diğerine yerleşmeye devam ediyoruz. Bakalım bu evde 3 yıldan fazla oturmayı başarabilecek miyiz?

Boya rengi, nakliye işleri, temizlik organizasyonu, doğalgaz açtırma vs. Derken günler birbirini kovaladı. Anlayacağınız bu aralar gezdiğim sergilerdeki nesneler kombilerden, dolaplardan oluşuyor, galeri isimlerine İkea, Koçtaş diyebiliriz.

Efe'nin odası için mavi, yatak odası için lila renk seçtik, bir oda sarı olacak, salon Roma sarısı diye bejimsi bir renk. Hep kesekağıdı, kum beji tonlarını kullanmıştık. Mavi ve lila kısmında çuvallayabiliriz, umarım ortaya korkunç bir renk çıkmaz.
Eğer ortaya çıkan görüntüler gözüme hoş görünürse paylaşırım blogumda da.


Bir de ben Cep Aynası adlı blogu yakın markaja aldım, dekorasyon  blogları içinde gönlümde üst sıralarda!

2 Aralık 2012 Pazar

Yeni yıl kartpostal etkinliği

Benim pek kıymetli blogdaşım Banu, namı-ı diğer Biraz Şöyle Biraz Böyle'den bayıldığım bir etkinlik haberi geldi. Yeni yılda dileyen blogger'ler birbirine yeni yıl kutlaması maksadıyla kart gönderebilecek.
Postcrossingciyiz ezelden ekolünden geldiğim için tabiki etkinliğe ilk katılan kişi oldum bile!

Daha detaylı bilgi için sizi ilgili bloga bağlıyorum, lütfen ayrılmayın tııııııkkkkk.