30 Temmuz 2013 Salı

Son günlerin kitapları

Temmuz 2013'te zorlandıgım kadar, evde olmak beni hiç yormamıstı. 2 senenin sonuna yaklasırken is hayatına yesil ısık yakmaya basladım. Bunun nedenlerinden biri de aclık ve susuzlukla bu sıcakta basetmeye calısırken kücük canavarımın hayat enerjisine yetisememek de olabilir.
Ruhen pek de iyi hissetmedigim son haftalarda bolca kitap okumus olmak bana en iyi gelen seydi. Birde karpuz ve bir de kendi yaptıgım dondurmalı soguk sütlü kahve.

BES SEHİR / AHMET HAMDİ TANPINAR
İstanbul, Ankara, Bursa, Erzurum ve Konya. Bir dönem bu sehirlerin mimarisi-sosyal hayatı nasılmıs, günümüze etkileri ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın hayranlık uyandıran tasvirleri. Biraz agır gitti ama iyi ki okudum.

CEHENNEM ÇİÇEĞİ / ALPER CANIGÜZ
Yazar'a hayranım. Objektif yorum yapamam, her zamanki gibi keyifle okudum, güldüm, hüzünlendim, sasırdım. 

YABANCI / ALBERT CAMUS
Kitap 1957 yılında Nobel Edebiyat ödülü almıs. Nasıl bugün kadar okumamısım? Gec buldum hemen kaybetmem, Camus'a dair hangi kitap varsa, sırada! Yabancı'yı en sevdigim ilk 10 kitap arasına alıyorum... 

KUR'AN, İNCİL VE TEVRAT'IN SÜMER'DEKİ KÖKENİ / MUAZZEZ İLMİYE ÇIĞ
Bir sohbetimiz esnasında Sevgili arkadasım Nesteren önermisti okumamı. Böylelikle hem ilgimi çeken bir konuda kaliteli bir arastırma okumus oldum, hem de Muazzez İlmiye Çığ'ın ne kadar değerli oldugunu ögrendim. Kendisi 1914 doğumlu, halen hayatta (uzun ve saglıklı ömrü olsun), Atatürk tarafından desteklenmis ve Sümeroloji, Hititoloji, Arkeoloji üzerine eğtimler almıs. Kitap, baslıgından da cok net anlasılacagı üzere dinler arasındaki benzerlikler üzerine kurulu. Yorumdan cok, somut olarak ayetler ve tablette yazılanlardan olusuyor. Bu sebeple isin yorum ve inanc kısmı size kalmıs.


Eee, bitti kitaplarım. Ben simdi ne okuyacagım oglan uyuduktan sonra? Yavrum, çek ordan 2 Albert Camus!

19 Temmuz 2013 Cuma

Ballıkayalar Tabiat Parkı

Geçtiğimiz haftasonu Istanbul'un hemencik yanıbasındaki 'Milli Park'a gittik, 'Ballıkayalar Tabiat Parkı'.
Gebze'den Ankara yönüne doğru ilerlediginızde Tavsanlı tabelasını göreceksiniz, sapın oradan iceri, Ballıkayalar tabelalarını takip edin ve kendinizi bu saklı cenneti keyifle izlerken bulun.
Klasik olarak ülkemin bakımsız kalmıs degerlerinden bir yer. Ah orası güzel korunsa, temizligi saglansa, giden insanlar bilinçli olup pet siseleri ve cöplerini doga ile bütünlesmeye bırakmasa...Biz böyle yerlerde (orman, sahil...) elimizde bir poset, gördügümüz çöpleri topluyoruz, elimizden gelen simdilik bu kadar.

Kaya tırmanısı için gelen, pırıl pırıl gençlik grupları da vardı. 20'li yasların basında üniversite gençliği. Ben çok büyüdüm ya, onlar gençlik oldu, hep anneliğin bana mirasları bunlar :)

Yürüyenler, kahvaltı edenler, spor yapanlar... Mis gibi bir haftasonuydu.




Fotoğraf kaynak


Fotoğraf Kaynak

17 Temmuz 2013 Çarşamba

Hani Facebook'ta iş yoktu?

Yenibiris.com’un yeni uygulamasını duydunuz mu? Facebook profiliniz üzerinden bir tıkla bağlanacağınız insankaynaklari.com, profesyonel iş ağı oluşturarak size en uygun işi, en kısa sürede sunmakla görevli!

Facebook, sizin de dahil olduğunuz, 32 milyon kişinin üye olduğu geniş bir sosyal ağ! Bu sosyal ağda arkadaşlarınız, arkadaş olmak istedikleriniz, çalışmak için hayalini kurduğunuz şirketler de var! Peki çalışmak istediğiniz şirketlere tek tıkla ulaşmak istemez misiniz?

Biliyorsunuz iş bulmak isteyenler için en önemlisi, çalışmak istedikleri şirketlerdeki kişilerle nasıl bağlantı kuracaklarıdır… İnsankaynaklari.com sayesinde Facebook profilinizden istediğiniz bilgilerle oluşturduğunuz profilinizle çalışmak istediğiniz şirketlere “şimdi başvur”u tıklayarak iş başvurusu yapabilirsiniz. Diyelim ki çalışmak istediğiniz şirkette bir arkadaşınız çalışıyor. Onun aracılığıyla ulaşmak istediğiniz kişiye “Tanıştırılma talebi” yollayabilir, birinci ve ikinci dereceden bağlantınızın yardımıyla işi siz alabilirsiniz! Bağlantılarınızdan referans ve rozet talep ederek profilinizi sahip olduğunuz özelliklerle donatabilirsiniz. Tamamen ücretsiz bir uygulama olan insankaynaklari.com hem işveren hem de iş arayanlar için yepyeni fırsatlar sunuyor! Siz de insankaynaklari.com’a gelin, size en uygun işi kolaylıkla bulun. İnsankaynaklari.com ile iş bulmak artık daha kolay!

www.insankaynaklari.com

Bir bumads advertorial içeriğidir.

2 Temmuz 2013 Salı

Tuvalet eğitimi 2. bölüm


Yaklasık 1.5 ay önce bezden kurtulma kararı almıstım ve sonuç basarılı oldu.(Almıstım diyorum, Efe'ye kalsa...
Tuvalet eğitimi 1. bölüm yazısında nasıl basladığımızın detayları var.
Çevremdeki arkadaslarımla bu konuyu konustugumuzda, tuvalet egitimi için annenin çocukla bir süre beraber vakit geçirmesinin doğru zaman olduğu fikrine varıyoruz. Bir ve aynı kisi sürekli takipte olursa daha iyi sanki.
Ama tabiki her çocuk, anne, kosul farklı. Dogru tek değil, zamanlama acısından annenin yıllık izinde oldugu tatil verimli geçebilir.

  • Geceleri bez baglıyorum, uykusundan uyandı mı geri yatmıyabiliyor bizimki -gece cise kaldıramıyorum o yüzden- ancak bez çogunlukla kuru oluyor sabah kalktıgında.
  • Gündüz yada gece farketmez her uykuya yatıs ve uykudan uyanısın akabinde o 'cis' demese de tuvalete götürüyorum, hiç elimiz bos dönmedik :)
  • Evden dısarı cıkarken de aynı sekilde bir tuvalete ugruyoruz.
  • Arabada devamlı bos bir pet sise var. Erkek cocuklar icin avantaj. Eger gittigimiz yer ev degilse, hijyenik bir tuvalet bulamam diye arabadan iner inmez pet siseyi hizmete sunuyorum :) 
  • Bir kere hastanedeydik acil aksiyon almam gerekiyordu -pet sise yoktu- hemsireden ameliyat eldiveni rica ettim. Artık cantamda ameliyat eldiveni de var :) Pek cok su gecirmez sey portatif tuvalete dönüsebilir.
  • Oyuna daldıgı zaman söylemeyi unuttu bir kaç kere. Böyle kazalar olacaktır diye düsünüyorum. Arada geceleri arada gündüzleri okul yıllarına kadar ufak aksiliklere hazırlıklıyım.

Üzerimden büyük bir yük kalktı, bu yola bas koyacak tüm annelere basarılar diliyorum ve gazı veriyorum 'biz anneyiz basarırız, simdi çıkın o kapıdan ve gösterin kendinizi!' :)))
(Yazan: Kendisi de gaza gelmis anne)

1 Temmuz 2013 Pazartesi

Hello

Nasıl dolu dolu geçti 1 ay.
Finallerim vardı, bulduğum her bos anda ders çalıstım. 1 dersten bütünlemeye kaldım (Küçük Gruplar Sosyolojsi) sonra ona calıstım. İzmir'e gittim-geldim. Sanki Çesme'yi de kirletmeye basladık artık... Evimizde misafirler agırladık, bir gun 'yıllardır gormedigim eski bir dostum' aradı görüsmek için,  bahcemizde sohbet ettik -onu ne kadar ozlemisim-, ben akrabaları, arkadaslarımı ziyaretlere gittim.
Hemen hemen her gün 'Gezi' icin icim yandı...
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 'BeŞ Şehir' ktabını okumaya basladım, Cemal Süreyya ve Ahmet Hamdi Tanpınar beni darmadagın edebiliyor. Bir de Özdemir Asaf, bir de Atilla Ilhan, bir de Sabahattin Ali... BeŞ Şehir'deki su cümle mesela: 'Pek az Şey bu kadar acıklı ve güzel olabilirdi'.
Anlatacak cok sey var, biraz foto ile ses vereyim. Artık Google Reader da yok, oysa ne çok kullanıyordum, önümüzdeki günler 'Bloglovin' sagolsun -görüsürüz-.


Haberim yokmus gibi cek panpa