11 Ocak 2017 Çarşamba

5 yaşındaki çocukla neler oynanır?

Artık bebeğiniz büyüdü, sizin de zevk larak katılacağınız aktivitelerle iletişimde olma vakti!
Beni artık eskisi kadar oyunlarında tutmak istemiyor 5 yaşındaki oğlum, aşağıda listeleyeceklerimin bir kısmını kendi kendine yaparken, bazılarında ben yada bir arkadaşı eşlik ediyor.
Her çocuğun oyun oynayacak druumda olması, dünyanın kötü yüzünü görmeyerek yaşayacağı günler hayaliyle...

İSKAMBİL
İddialı bir giriş yaptığımın farkındayım. Benim bu yaşamda en sevdiğim pek çok şeyden 2'si erkek tavlası ve 'King' oynamaktır. Efe için erken ama PİŞTİ için tam zamanı!
Pişti kolay öğretilen bir oyun. Gittiği okulda okuma yazma öğrettikleri için sayıları tanıyor, Ki zaten5-6 yaş arası gördüğüm kadarıyla çocuklar biliyor sayıları, bilmiyorsa da öğrenmiş olur ne güzel :)
Papaz kimde, Pis Yedili ve Eşşek de güzel alternatifler. Baktınız hepsini öğrendi, yavaş yavaş Poker'e geçiş yaptırısınız :p Şaka tabiki :) Sadece vakit geçirmek amaç, sonunda kazanan şunu alsın vs. ben hiç yapmadım, kumara değil eğlenmeye ve düşünmeye sevk ediyoruz çünkü.

SATRANÇ
Anaokullarında bir branş dersi, Efe de okulunda öğrendi. Uzun süren bir oyun boyunca konstantrasyonunu koruyamıyor, mesela 30 dk. üzeri.  Ama 15-20 dk karşılıklı oynamak, hamle yapmadan önce düşündüğünü görmek, daha 4 sene önce konuşamayan canlının gelişimine tanık olmanın en güzel çıktılarından biri.
Telefona aplikasyon da indirdik, kendini kaptırarak Mine Craft oynamasından daha iyi geliyor bana...

HAMA
Hem kafa çalıştıran hem de üretkenliğini, hayal gücünü destekleyen bir aktivite bence. Bir örneğe bakıp istediği şekli yapıyor, o sırada sayı sayıyor, tümevarımla ortaya kendisi bir eser çıkarıyor ve bir ütü hamlesiyle yeni bir oyuncak sahibi oluyor!
http://www.dilekevim.com/hama-boncuklari-ya-da-hama-beads/
PATEN KAYMAK
Bizim salon eşyalarla dolu değil. Vitrinim, orta sehpam, büyük halım, kocaman bir yemek masam yok mesela. Efe'nin patenle bir kaç metre ilerleyebileceği bir zemin var, aylar sürdü güvenip o patenle tek başına ilerlemesi, korkusuzca hareket eden aktif bir çocuk değil çünkü. Öğrenene kadar kask'ını hep taktık, düşmesi tehlikeli bir duruma neden olabilir. Gözlemlemeyi ve tedbir almayı ihmal etmemek gerek bence, çok küçükler; kendilerini korumayı bilemeyebiliyorlar çünkü.

PUZZLE
Sevmeyen çocuk nadirdir herhalde. 4'lü, 16'lı, 30'lu derken beraber yapmak kaydıyla 100'lülere geçtik. Bilerek çoğul eki kullandım çünkü çok parçalı puzzle kısmında biz de dahil oluyoruz.

YEMEK YAPMAK
Soğanını falan kavurup, baştan sona pişirmesinden bahsetmiyorum tabiki :) Ama örneğin aşağıdakileri yapmak hem size yardım olur hem de onun kendisini işe yarar hissetmesini sağlamaz mı?
Ayran, bezelye ayıklamak, meyveleri yıkamak, limon sıkmak, yumurta kırmak gibi...
Ocak başında hiçbir şekilde tutmamak gerek, bizim ocağımız indiksiyonlu; yani gazlı değil. Malesef bir kere elini yapıştırdı üzerine küçükken. Bizim hatamızdı tamamen, yanında babası vardı ama bir anlık dikkatsizlik. Şükür ki bir aç günde iyileşen hafif yanıkla atlatmıştık.
Yani kesici altelerle, kırılabilecek cam eşyalarla, sıcakla falan haşır neşir olmadan, gözetim altında yardım...

BİL BAKALIM
Kutu oyunları da var, kafanıza bir kart takıyorsunuz aparatı yardımıyla ve siz bilmiyorsunuz tahmin etmeniz gerekeni, karşınızdaki ipucu veriyor örneğin 'Doktor'u anlatırken, 'beyaz giyer, bir meslektir' gibi... Bu oyun kura şeklinde kağıt çekerek oynanabilir, yada direkt "Ben kafamdan bir hayvan seçtim, haydi sorular sorarak bilmeye çalış" denebilir.

RESİM YAPMAK
Biriniz sulu boya, diğeriniz pastelle aynı şeyi çizmeye çalışabilirsiniz. Mesela bir ev ve ağaç klasiği :) Sonra yanyana getirip benzerlikleri ve farklılıkları üzerine sohbet edebilirsiniz.

POSTCROSSING
Dünyanın herhangi bir ülkesine beraber bir posta kartı atmaya ne dersiniz. Size de bambaşka bir ülkeden postacının kart getirmesine? Akabinde beraber haritayı açıp o ülkeyi bulup, ülke iklimi ve kültürü üzerine sohbet edebilirsiniz.
İyi güzel de, adrese nasıl ulaşacağım derseniz buraya tıklayıp, detaylara ulaşabilirsiniz.

EL ÇIRPMA VE PARMAK GÜREŞİ
El çırpmayı aşağıdaki fotoğrafla anlatacağım.
Parmak güreşi de baş parmaklarla oynanıyor, bilmeyenler google'leyebilirler :)


Görsel kaynağı 1

TAŞ, KAĞIT, MAKAS
Çok seviyorum bu oyunu, her seferi ayrı bir heyecan oluyor :)

DEVE CÜCE
Ortamda birden fazla çocuk varsa daha eğlenceli oluyor.

BOM
Ben küçük bir çocuk iken annemle çok oynardık. Yürüyerek bir yere giderken sıkıldım, yoruldum dediğim zaman annem hemen başladırdı oyunu. Sırayla sayıları sayıyosunuz 1,2,3,4 ve 5 ve 5''in katında kedisine denk gelen 'Bom' diyor. şaşırıp da demeyen yada yanlış sayıda BOM diyen yanar.

KULAKTAN KULAĞA
Babayı varsa diper kardeşi de oyuna dahil edip de insan sayısını artırınca eğer 'astronot', 'pikan cevizi' gibi bir kelime söylediyseniz sonuncuya ulaşana kadar geldiği hal oldukça eğlenceli. Bir de çocukların fısıldamak yerine, tam kulak değiliğini hedef alarak konuşmaları paha biçilmez! :)

YEMEK MİKTARINI TAHMİN ETME
Bu çorbada kaç kaşık yemek var, bu makarna kaç tane tahmin edelim! Güzel büyükanne'ye katkısı için teşekkürler :)

Sizin de aklınıza gelirse bir 5 yaş oyunu yada 5 yaş aktivitesi, yorumlara yazın lütfen, post'a ekleme yaparım.

Güzel vakit geçirmeni dileklerimle.

10 Ocak 2017 Salı

İzlediklerim / Ocak 2017

11.22.63
Stephen King'i çok severim (ağabeyimle ortak sevdiklerimizden).
2012 yılıda 22/11/63 kitabını okumustum. Hikayesi, yazarın her kitabında başardığı gibi, yıllar geçse bile aklımdan çıkmamıştı hikaye vee dizisini de izlemek kısmet oldu 2016'da. 
Güzel bir mini dizi, 10 üzerinden 7.9 veriyorum, IMDB puanı 8.3



BLACK MIRROR

2011 yılı idi, biz o zamanlar amatör ve dijital bir dergi olan Ajanda'yı cıkarıyorduk. Ata, bu diziyi önermisti kösesinde, sayesinde erkenden kesfettigim bir shaeser. Benim 'LOST' askım baskadır, onun da ilk sevdalılarındanım. Dizi sıralamamda Black Mirror 3 yada 4. sırada. Lost, Game of Thrones, Breaking Bad ve Black Mirror. Puanı benim icin 9.5. IMDB'de 8.9



WEST WORLD

1973 yılında filmi çekilmiş, henüz izlemedim. Dizisi ise gayet ilgi çekici, HBO yapımları kalp ben. Jonathan NOLAN, Anthony Hopkins ve JJ Abrams var işin icinde. Yaşamımızı ve gerçekliği sorgulamadan edemiyor insan izlerken. Puanım 9. IMBD'de de 9.1



THE NIGHT OF

Cok sakin görünüyor dizi ama gerilimden de geri kalmıyorsunuz izlerken. Amerikan toplumunu ve hukuk sistemini güzel eleştirmis. Kendi ülkemin sorunları, gelişimi falan bitti cünkü, o yüzden diğer toplumlara merak saldım... (Kar nedeniyle 2 gundur evden calışıyoruz, gündüz kuşağında ulusal kanallarının hali nedir? Bunun yanısıra Türk dizilerini 1-2 tanesini tenzi ederek zaten izlemeye dayanamıyorum. Carpık ilişkiler, yüzeysel karekterler, mimiksiz oyunculuklar, uzun reklam araları vb.. Güzelim tiyatro oyuncuları müsamere tadında projelerde...)
Kısa keseyim Aydın havası olsun, The Night Of için puanım 9. IMDB'de 8.7



START UP

Martin Freeman benim adamım. Hangi dizide, filmde oynasa dikkate değer bir yapım oldu benim için. Start up, adı üstünde yeni bir iş kurma hikayesini anlatıyor. Memur zihniyetinden bir an olsun ayrılmadım 15 yıllık çalışma hayatımda, gurur duymuyorum bununla ama en azından kafam rahat, kar etmeye calışmak, personel sorunları, müşteri bulmak falan. Beni çok zorlar. Bu yüzden ülkeden Zuckerberg çıkmıyor, ezberleyerek sınıf geçtik, garanti işlerin peşinden kostuk. Yine dağıttım konuyu, Start Up da batının icadı ve yine yüksek puanı o aldı: 8.7 verdim. ('Içerde'yi oylasam 6 verirdim mesela, onu baz alabiliriz :)) IMDB'de 8.1 (Icerde ıse IMDB'de 8.4)



TRAIN TO BUSAN

Filmin 10. dakikası idi, Engin'e 'Gel hiç izleyip sinirlerimizi bozmayalım' diye israr ettim ama işe yaramadı. 

Kore yapımı bir aksiyon, korku filmi. Allahım o ne dram. Hayat yeterince insanı acıtıyor, hele bizim ülkemizde mutsuzluğumuz bir mecburiyet uzun zamandır. Kendimize ayırdığımız o küçük anlarda üzülmenin ne anlamı var?
Klişelerle dolu ama güzel film. O kadar konustuğuma bakmayın arkasından, izlemeye değer. Buna benzer 'Snowpiercer' vardı, onu da çok beğenmistim. Train to Busan'a puanım 8. IMDB'de 7.5